Pandemi Nedeniyle Panik Alımları Piyasayı Canlandırdı

Sönmez ailesi olarak 5 kuşaktır ticaret yapıyoruz. Son üç kuşaktır da bakliyat sektöründe ticari uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Armada Foods’un temellerini 1993 yılında babam Mehmet Hayri Sönmez  ile birlikte attık. İlk bakliyat ihracatını Sri Lanka’ya yaptık. O tarihten bu yana dünyaya bakliyat satıyoruz.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1972 yılında doğdum. Bilkent Üniversitesi Politik Bilimler mezunuyum. 2 çocuk babasıyım. 30 yıldır bakliyat sektöründeyim. Hali hazırda, Armada Foods Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum.

ARMADA FOODS HAKKINDA

Sektörün öncü firmalarındansınız. Ancak sizinle ilk kez sayfalarımızda tanışacaklar için, Armada Foods’un kuruluş hikâyesini kısaca özetler misiniz?

Sönmez ailesi olarak 5 kuşaktır ticaret yapıyoruz. Son üç kuşaktır da bakliyat sektöründe ticari uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Armada Foods’un temellerini 1993 yılında babam Mehmet Hayri Sönmez  ile birlikte attık. İlk bakliyat ihracatını Sri Lanka’ya yaptık. O tarihten bu yana dünyaya bakliyat satıyoruz.

Son yıllarda Armada Foods logosunu değiştirdiniz. Bu değişim ile vermek istediğiniz mesaj nedir?

On yılları geride bırakmış köklü bir firmayız. Ancak zamana hep ayak uydurduk, zamanın ruhunu daima yakaladık. Bu çerçevede, deneyimli olmakla birlikte genç de kalan bir firma olduğumuzun vurgusunu, yeni logomuz ile yaptık. Ayrıca, dünyada bakliyat ürünleri “sağlıklı yaşam” eğilimine uyumlu olarak tekrar revaçta. Bu çerçevede bakliyat ürünlerinin beslenmedeki önemine de imajımızda yer vermiş olduk.

Yeni Armada Foods’un satış politikası, hedef bölgeleri, hedef ürünü değişti mi? Değişim çerçevesinde geçmişi ve bugünü kıyaslar mısınız?

Her zaman ürünlerimizin kalitesi ile iddialı bir kuruluş olduk. Mercimek ve diğer tüm bakliyat çeşitlerine çalışıyoruz. Teknoloji ve tesisleşme hususunda da ilerledik: Türkiye’de bulunan en büyük bulgur ve mercimek fabrikalarından birisi bünyemizde bulunuyor. Hedef bölgemiz olan Türkiye’de, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde ve dünyada lider firmalardan biriyiz. Organik Pazarda da kendi alanımızda dünya lideriyiz. Türkiye’de bulunan en büyük bulgur ve mercimek fabrikalarından birisi bünyemizde bulunuyor. Hedef bölgemiz olan Türkiye’de, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde ve dünyada lider firmalardan biriyiz. Organik Pazarda da kendi alanımızda dünya lideriyiz.

Gelecek planlarınız nelerdir?

Bakliyatın tüketildiği her yerde varız. Dünyanın farklı noktalarında aksiyon alan bir firma olarak ana işimizi sürdürmeyi; kendi içinde ve aynı iş kolunda büyümeye devam etmeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda planlanmış yatırımlarımız devam etmektedir.

SON GPC ETKİNLİĞİ HAKKINDA

GPC’de son olarak gerçekleştirdiğiniz etkinlikten söz eder misiniz? Bakliyat Sektörünü ilgilendiren ve üzerinde özellikle durduğunuz önemli konuları bize özetler misiniz?

Ulusal Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Dünya Bakliyat Sektörü Temsilcilerinin evrensel düzlemde buluşma noktalarından biri. Benim de bütün kariyerim boyunca katıldığım ve aktif olarak görev aldığım bir organizasyon. Türkiye, bakliyat üretimi ve ticareti hususunda söz sahibi ülkelerdendir ve bu organizasyonda da önemli bir yeri vardır.

Bu yıl, GPC bünyesinde mercimek konusunda düzenlenen Webinar’ da bilgi birikimimi ve fikirlerimi paylaşarak görev aldım.

COVID-19 HAKKINDA

Covid- 19 Sürecinin,  sektöre etkileri nelerdir? İş akışı ve ticari ilişkilerin sürdürülebilirliği açısından yorumlar mısınız?

Covid- 19 Salgını Gıda Sektörünü olumsuz anlamda etkilemedi. Tam aksine insanlar bu dönemde panik alımları ve istifleme motivasyonu ile gıda tüketimini artırdılar. Kuru gıdanın özellikle de bakliyatın uzun süre sağlıkla saklanması ve besin değerinin yüksek olması nedeniyle son tüketicinin talep ettiği ürünlerden olması ve dolayısıyla da piyasalarda hızlıca tükenen bir emtia olması sektörümüze olumlu yansımıştır.

İkinci tespitim de şu: son ihracat rakamlarından görüldüğü üzere panik alımlarına bağlı olarak yüksek tonlarda satışlar gerçekleştirildi.ve bakliyat ihracatı arttı. Ürün daha öncede ifade ettiğim uzun süre bozulmadan dayanma özelliği sayesinde tercih edildi ve istiflendi.

Covid-19 etkisini yitirdiğinde, Türk ve Dünya Bakliyat Piyasası iletişim ve ticaret düzleminde ne durumda olacak?

Food Security dediğimiz “gıda güvenliğini sağlama motivasyonu” ülkeler için ön planda olacaktır. Ülkelerde gıda ve başka pek çok hususta kendine yetme refleksi gelişecektir.

Firmam adına konuşacak olursam bu hareketler bizi olumsuz anlamda etkilemeyecektir. Çünkü biz hem iç piyasada hem de yurtdışında kendini kanıtlamış ve çalışmalarını başarıyla yürüten bir kuruluşuz. Gelişmelere göre kolayca pozisyon alırız.

Türkiye genelinde öngörüm ise şu ki; Türkiye hem kendine yetecek hem de “işleyip satan ülke” olma becerisinden dolayı ihracatını da sürdürecektir. ve bakliyat ihracatı arttı. Ürün daha öncede ifade ettiğim uzun süre bozulmadan dayanma özelliği sayesinde tercih edildi ve istiflendi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir