Hüseyin Arslan, “Dünya Ekonomisi Küçülecek”

La Recolte Du Monde Dergisi 21. Sayısı’nda Covid- 19 Salgınını işliyor. Türk ve Dünya Kuru Gıda Piyasası’na büyük hizmetleri bulunmuş önemli bir ismi sayfalarımızda ağırlıyoruz: AHBİB Başkanı Sayın Hüseyin Arslan. Dünya genelinde yaygınlaşan Covid- 19 Salgınının ticari düzlemde etkilerini kendisinden dinlerken konu hakkında gelecek ile ilgili öngörülerini alıyoruz.

AHBİB Başkanı Hüseyin Arslan, “…Covid- 19 Salgının tamamen önüne geçildiğinde, kademeli bir iyileşme olacak ama etkisinin çabuk geçeceğini düşünmemek lazım. Dünya ekonomisinin küçülmesi, uluslararası  ticaretin azalması anlamına gelir. Mesela Çin, dünya ekonomisinde %16 pay sahibi ve küçülmeye başladı.” dedi.

AHBİB Başkanı Sayın Hüseyin Arslan, “Covid- 19 Salgını döneminde, Türk Kuru Gıda Piyasasındaki firmalarımızın çoğu, ihracat siparişlerini durdurup, iç piyasa taleplerine cevap vererek önemli bir fedakârlıkta bulundu.”  dedi.

Sayın Hüseyin Arslan Röportajımız başlıyor.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Mersin’de dünyaya geldim. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi, Elektrik ve Elektronik Bölümü mezunuyum. Mersin Ticaret Borsası (MTB) Meclis Başkanlığı, Dünya Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Başkanlığı yaptım. Halen hazırda Akdeniz Hububat Bakliyat İhracatçı Birlikleri (AHBİB) başkanlığını yürütüyorum.

Covid- 19 Sürecinin,  gıda sektörüne etkileri nelerdir? İş akışı ve ticari ilişkilerin sürdürülebilirliği açısından yorumlar mısınız?

Covid- 19 sürecinde; hayatın devamlılığı için gıda sektörünün önemi; tedarik zincirinin önemi ve Türkiye’de ekilmedik alan bırakılmaması gerektiği fark edildi.

Covid- 19 döneminde iç piyasa ve yurtdışı satışlarında ne gibi değişiklikler oldu? Siz bu dönemde krizi nasıl yönettiniz? Ne gibi önlemler aldınız?

Kriz dönemlerinde insanlar geleneksel tüketim alışkanlıklarına dönerler. Bu bağlamda Türk halkı da; bakliyat, bulgur ve makarna tüketimini artırdı. Bu dönemde, Türkiye’nin şansı ise bu ürünlerin yeterince stoklarında olmasıydı.

Ülkemiz,  bakliyat ürünlerinin hem ithalat hem İhracatında dünyanın en önemli ülkelerinden biri.

Pek çok işleme tesisine sahibiz. Bakliyat ürünleri ithal etmekle birlikte; yurtdışından hammadde getirerek işleyip ihracatını gerçekleştirdiğimizden dolayı, stoklarda sürekli mal bulunduruyor.

Mesela, Ülke olarak; 2milyon ton civarı makarna ihracatımız varken;  1milyon ton makarnalık buğday ithal ediyor ve kalanı yerli ürünlerden tamamlıyoruz. Türkiye’nin makarna tüketimini ortalama olarak 600bin ton olarak görürseniz, 2milyon ton kapasiteye kadar yaşanması olası herhangi bir talep patlamasını da bertaraf edecek imkânlara sahibiz. Yani tüketeceğimizin üç katını dahi karşılayabilecek durumdayız.

Aynı şekilde bakliyat ürünlerindeki kapasitemizde, iç tüketim oranımızın kat kat üzerinde. Türkiye’nin gerçek fotoğrafı bu… İhracat yapan  firmalarımızın çoğu ihracat siparişlerini durdurup, iç piyasa taleplerine cevap vererek önemli bir fedakârlıkta bulundu.

Şu anda panik seviyesi düşük. Alan kapasiteyle tekrar ihracata başlandı. Bence, bu panik dönemi başarıyla atlatıldı. Raflar bir gün dışında boş kalmadı; O kısa süreli boşluğun sebebi de; depodan markete nakliye süresi ile ilgiliydi. Yani mal vardı ama raflara yerleştirene kadar ki geçen süre birkaç gün zaman almıştır. Marketlerin depolama kapasitesini de hesaba katmak gerek. Tüketici birkaç saat içerisinde raflardaki malı tüketirse; o rafı doldurmak için süre lazım.

Özetle; Türkiye, mal ve üretim olduğu için diğer ülkeler gibi sıkıntı çekmedi.

Covid- 19 etkisini yitirdiğinde, Türk ve Dünya Bakliyat Piyasası iletişim ve ticaret düzleminde ne durumda olacak? Durumun gelecek yansımaları nasıl olur? Öngörünüz nedir?

Ticari düzlemde öngörüm şu ki; Dünya 2020’ de küçülmeye gidecek. Bu da petrol fiyatlarında düşüş, finansman sıkıntısı gibi hem fırsat hem güçlükleri beraberinde getirecek. Petrol fiyatındaki düşüş, mısır gibi ethanol üretiminde de kullanılan ürünlerin arzını yükseltirken fiyatlarında ise aşağı doğru bir hareket yaşanacak.

Ayrıca, konteyner taşımacılığında  daralmalar nedeniyle navlun fiyatlarında artış olacak.

Ama en önemlisi, devletler gıdayı stratejik bir ürün olarak daha ciddiye almaya başlayacak. Bu da ülkeleri stratejik rezerv tutma yoluna sevk edecek. Yani gıda ürünlerine talep artışı olacak.

Önlemlerin gevşetilmesi kademeli olarak yapılacağından bir süre daha eski alışkanlıklardan uzak durup evde daha çok gıda tüketimi yapılacak. Devletler kendi kendilerine yetmek için politikalar geliştirecek. Bu içerideki üretim ve sanayinin önemini iyice artıracak. Yani küreselleşme teorisinde bazı farklı anlayışlara doğru gidilecek.

Taşımacılık (Lojistik) Sektörüne Etkileri nelerdir?

Lojistik çok önemli olacak ama burada karşılaşılan sıkıntı; sınır ötesi taşımacılıkta bazı yöntemler geliştirilecek: Mesela Irak-Türkiye arasında örnek bir çalışma yapıldı. Türkiye’den yüklenen araç sınırda tampon bölgeye gitti. Şoför, tampon bölgede aracı terk ettikten sonra Iraklı Şoför gelip aracı gideceği yere götürdü. Dönüşte de aynı şekilde sterilizasyon sonrası, şoför tekrar aracı alıp Türkiye’ de merkezine döndü. Bu sayede geçiş sayısında çok büyük düşme olmadı ama taşıma maliyeti yükseldi. Diğer ülkelerde bunu yapmak zorunda kalabilir.

Denizaşırı Ticaret yoluyla Covid- 19 virüsünü yaymak hususunda kaygı duyanlar oldu. Virüsü taşımak mümkün müdür? Bu vb. yaklaşımlar iş dünyasını nasıl etkiledi? Gözlemleriniz nedir?

Virüs çok yeni tanınmaya başlasa da, gıda yoluyla bulaşma olmadığı konusunda bilim insanları uzlaşmış durumda. Ortalama seyahat süresi ve hazırlık süreci göz önüne alındığında -ki bu bir aydan fazla bir zaman demek-  ithalat yoluyla gelen bir üründe teknik olarak Covid- 19 Virüsü olması mümkün görünmüyor.

Fakat diğer yandan gemi çalışanları hususunda işletme açısından sıkıntı var. Şöyle ki; belli bir süre görevini yapan kişi evine dönmek istediğinde karantinaya girmek zorunda. Ayrıca eskisi gibi uçak seferleri de düzenlenmediğinden ulaşım imkânları da zorlaşıyor. Tabi bu durumların işletmelere azımsanmayacak bir maliyeti de olacaktır.

Covid- 19 etkisini yitirdiğinde, Lojistik Piyasası ne durumda olacak? Durumun gelecek yansımaları nasıl olur? Öngörünüz nedir?

Kademeli bir iyileşme olacak ama etkisinin çabuk geçeceğini düşünmemek lazım. Dünya ekonomisinin küçülmesi, uluslararası  ticaret ilişkilerinin azalması anlamına gelir. Mesela Çin, dünya ekonomisinde %16 pay sahibi ve Çin küçülmeye başladı. Bunun  lojistikte birkaç anlamı var: Örneğin; tanker taşıma  fiyatlarında düşme olacaktır yine kuru yük gemilerinde de aynısı beklenir. Fakat hava kargo maliyetleri yükselecektir. Çünkü uçuş sayılarında azalma; yolcu taşımacılığı yanında kargo taşımacılığını da olumsuz etkileyecektir. Sonuçta; hava kargo taşımacılığı fiyatı da yükselecektir.

En önemli konu konteyner taşımacılığı. Bazı destinasyonlardaki aşırı ucuz fiyatları görmeyeceğiz. Genel olarak da konteyner taşıma maliyetlerinin biraz daha yüksek olacağını öngörüyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir