Türkiye’de Tahıl Bakliyat ve Un Pazarına Genel Bir Bakış

Ekran Resmi 2015-08-10 16.20.24

Türkiye’de un üretim tesisinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?
700 civarında. Bu istihdam ettiği kitle ile üretim kapasitesini düşününce iyi bir sayı. Tesislerin yıllık üretimi ise 12 milyon tondur. Türkiye un fabrikalarının kapasitesini %45 oranında kullanıyor. Bu sayı artarsa daha verimli olacağı net. Ancak, sektörde yıllar içerisinde ilerleme olduğunun sinyalleri veriliyor. Türkiye’nin un ihraç ettiği başlıca ülkeler: Orta Doğu, Uzak Doğu Asya ve Afrika’dır.

Türkiye’nin coğrafi konumu ihracatı etkileyen önemli bir unsur. Asya ile Avrupa arasında kesişme noktası olmak ve çeşitli gıdalarda kendine yetmek önemli bir özellik. Verimli bir coğrafya Anadolu; tarıma elverişli topraklara ve çeşitlilik gösteren yer şekilleri ile iklime sahip. Bu da ürünlerin tür zenginliğini ve kaliteyi artırıyor. Tarımsal üretim yapabilecek şartlara sahip bir ülke olmakla birlikte kapasitemizi iyi seviyede kullanıp kullanmadığımız konusu tartışmaya açık. Dünya Bankası’nın verilerine göre 2010 yılında ekilebilir alanlar, ülke arazisinin yüzde 31’ini oluşturmaktadır. Türkiye tarihte tarım ve sanayi konusunda farklı hükümetlerin farklı politikalarına özne oldu. 1930’lara kadar en önemli geçim kaynağı tarım olan toplum, 5’er yıllık kalkınma ve ekonomi planları kurarak sanayileşme yoluna girdi. Tarımın toplam ekonomideki payı azaldı. Ve İkinci Dünya Savaşı sırasında İnönü’nün izlediği halk üzerindeki kemer sıkma politikası (ekmeğin karneye bağlanması, tahıl ürünlerinin silolarda yaşanması olası savaş tehdidine karşı muhafaza edilmesi vb.) halkı uzun vadede koruma amacı gütse de kısa vadede hükümete karşı antipati yarattı. 1950’deki seçimler ve hükümet değişikliği ile ekonomideki yaklaşım, bakış açıları ve kararlarda değişti. 1950’lerde tarımın payı %50 civarında iken, bu oran 1980’lerde %25’e 2000’lerde ise %11’e düşmüştür. Günümüzde devlet ise, yeniden toprağı ve tarımı teşvik etmekte ve destekleme politikası izlemektedir. Modern tarım aletlerinin kullanımı, verimli su sistemi kullanımı önemsenmekte ve yapısal değişiklikler yapılmaktadır.Sonuç olarak: kaynaklara göre son 30 yılda tarımın ekonomideki payının düşmesine rağmen, tarım Türkiye’nin dış ticaret faaliyetlerinde hala önemli bir yere sahiptir.

Türkiye’de Tarımın Yeri ve Önemi
Türkiye’nin tarım yaparak yüksek verim alabilme kapasitesi çok yüksek. T.C. Başbakanlık Türkiye Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından yayımlanan 2014 yılı Tarım ve Gıda Sektörü Raporu’na göre, her geçen yıl büyüyen gıda ve tarım sektörü 2012 yılı Gayrisafi Katma Değerinin (GSKD) yüzde 9’unu oluşturmaktadır. Ülkedeki toplan iş gücünün yüzde 25’ini de içine alan Türkiye gıda ve tarım sektörü, tarımın GSKD dağılımında dünya ülkeleri arasında 9. Sıradadır. 

Bu istatistikleri önümüzdeki yıllarda olumlu anlamda değiştirecek toprak verimliliğine sahibiz. Doğru tarım politikaları ve uygulama-lar ile altyapı sağlamlaşırsa potansiyelimize uyumlu olarak üst sıralardaki yerimizi alırız.Avrupa birliğine uyum süreci ile birlikte yaygın olarak kullanılan parçalı arazilerde geleneksel tarım tekniklerinin yerini; bütün-leşmiş- geniş arazilerde teknoloji destekli tarım alacak. Bu değişimlere Güney Anadolu Kalkınma Projesi (GAP) gibi yatırım ve destek çalışmalarının da fayda sağladığı bilinmekte-dir.

Türkiye özellikle 1980’lerden sonra gıda üretiminde kendi kendine yetebilen bir ülke konumuna gelmiş ve birçok tarımsal ürünün üretiminde de dünya piyasalarında ilk sıra-larda yerini almıştır. Ancak tarımın toplam ekonomideki payı zaman içerisinde azalma göstermiştir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2013 yılı itibariyle Türkiye fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva, nar gibi meyvelerin ve kuru kayısı, çe-kirdeksiz kuru üzüm, kuru incir gibi kurutul-muş meyvelerin üretiminde dünya lideridir.

Türkiye’de Hububat Üretimi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de en çok üretimi gerçekleştirilen tahıl ürünü buğdaydır. 2004 ve 2014 yılları arasında buğday üretiminde belirgin düşüşler olduğu gibi önemli yükseliş-ler de yaşanmamıştır. Türkiye buğday üretimi 2004 ve 2005 yılla-rında 21 milyon ton dolaylarında gerçekleş-miştir. En yüksek üretim miktarına 22 milyon tonla 2013 yılında ulaşılmıştır. TÜİK verirline göre; 2014 yılı buğday üretimi ise 19 milyon tondur. Türkiye’de üretim miktarı bazında en önemli ürün olan buğdayın ekili alan genişliği yıllar içinde azalmaktadır. 2004 yılında 93 milyon dekarlık alana ekilen buğday 2014 yılında 79 milyon dekarlık alana düşmüştür. Buna kar-şın yıllar içinde buğday üretiminden alınan verimde, az miktarda da olsa artış görülmek-tedir. 2004 yılı buğday üretim verimi dekar başına 226 kg iken 2014 yılında 240 kg’a yükselmiştir.Türkiye’nin tahıl üretiminde ikinci önemli ürün ise arpadır. Arpa üretimi, ekimi yapı-lan alan ve üretimden alınan verim, 2004 yılından bu yana azalmaktadır. 2004, 2005 ve 2006 yıllarında 9 milyon ton civarında olan arpa üretimi 2014 yılında 6,3 milyon tona gerilemiştir.Türkiye’de mısır üretimi, üretim alanı ve verim ise giderek artmaktadır. Türkiye’de mısıra yönelik talep artışının, doğrudan tüketimden ziyade gıda sanayindeki kullanım artışından kaynaklandığı düşünülmektedir. Mısır üretiminde 2004 yılında dekar başına alınan verim 550 kg iken 2014 yılında bu miktar 903 kg’a yükselmiştir.Bir diğer önemli tahıl ürünü olan pirincin üretim alanı ve üretim miktarı da giderek artmaktadır. 2004 yılında 490 bin ton olarak gerçekleşen çeltik üretimi, 2008 yılında 700 bin tonun üzerine çıkmış, 2013 yılında ise 900 bin tona ulaşmıştır. Çavdar ve yulaf üre-timi ise 2004 ve 2013 yıllar arasında ciddi bir değişim göstermemiştir. Her iki tahıl ürünü de yılda 200 bin ile 300 bin ton arasında üretilmektedir.

Türkiye’de Bakliyat Üretimi
Son 12 yılda ciddi oranda azalma gösteren Türkiye kuru bakliyat üretimi, verimlilikte yükselme gösterse de toplam bakliyat üreti-mine çok yansımamıştır. Türkiye’de kuru bak-liyatın ekim alanı son 12 yıl içerisinde önemli oranda azalma göstermiştir. 2003 yılında 12 milyon dekar olan toplam kuru baklagiller ekim alanı, 2012 yılında 7,2 milyon dekara kadar gerilemiştir. 2013 yılında ise bir miktar artmış ve 8 milyon dekara ulaşmıştır. Ancak 2014 yılında tekrar gerileyerek 7,4 milyon dekara düşmüştür. Buna bağlı olarak toplam bakliyat üretimi de son 12 yılda yaklaşık 400 bin ton düşmüştür. Buna göre; 2003 yılında 1,4 milyon ton olan toplam bakliyat üretimi, 2014 yılında 1 milyon tona kadar gerilemiştir.Bakliyatlar arasında en yüksek üretim mik-tarının nohutta olduğu görülmektedir. TÜİK verilerine göre; 2003 yılında 600 bin ton olan Türkiye nohut üretimi, son 10 yılda yaklaşık 150 bin ton gerileyerek, 2013 yılında 506 bin tona düşmüştür. Nohuttan sonraki en yüksek üretim miktarı kırmızı mercimeğe aittir. 2003 yılında 485 bin ton olan ve 2006’da 580 bin tona kadar çıkan kırmızı mercimek üretimi, 2008’de 106 bin tona kadar düşmüş, sonraki yıllarda da bir miktar artarak 2013 yılında 395 bin tona ulaşmıştır. 2014 yılında gerçek-leştirilen kırmızı mercimek üretimi ise 325 bin tondur. Bir diğer önemli ürün olan kuru fasulyede üretim miktarı 2003 yılında 250 bin ton civarında iken, giderek gerilemiş ve 2013 yılında 195 bin tona düşmüştür. 2014 yılında ise bir miktar artmış ve 215 bin tona yükselmiştir.Dış Ticarette Bakliyatın YeriBaklagillerin ekili olduğu tarım alanlarının azalması ve buna bağlı olarak üretim miktarı-nın düşmesi, Türkiye’nin kuru bakliyat ithala-tında da artışa neden olmaktadır. 2010 yılın-da 271 bin ton olan toplam bakliyat ithalatı, 2013 yılında 334 bin tona, 2014 yılında ise 448 bin tona yükselmiştir. Bakliyat grubunda en çok ithal edilen ürün mercimektir.2009 yılında 141 bin ton mercimek ithalatı yapılmıştır. Bu miktar 2010 yılında 210 bin tona, 2011 yılında ise 309 bin tona yüksel-miştir. 2012 yılında mercimek ithalatında düşüş yaşanmış ve 168 bin ton mercimek ithalatı gerçekleştirilmiştir. 2013 yılı ithalat miktarı ise 199 bin tondur. Bu miktarın 2014 yılında önemli oranda arttığı ve 303 bin tona ulaştığı tahmin edilmektedir.2013 yılında mercimekten sonra en çok ithal edilen bakliyat nohuttur. 2009 yılında 4 bin ton, 2010 yılında 7 bin ton ve 2011 yılında 8 bin ton olarak gerçekleşen nohut ithalatı, 2012 yılıyla birlikte ciddi oranda artmıştır. 2012 yılı nohut ithalat miktarı 34 bin ton-dur. Bu miktar 2013 yılında daha da artmış ve yaklaşık 57 bin tona yükselmiştir. 2014 yılında ise 41 bin ton nohut ithalatı yapıldığı tahmin edilmektedir.

Mercimek, nohut ve bezelyeden sonra en çok ithal edilen ürün olan kuru fasulyede ise ithalat miktarı giderek düşmektedir. Kaydedi-len düşük ithalat miktarlarından sonra 2014 kuru fasulye ithalatı bir miktarının yüksele-rek 52 bin tona ulaştığı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin bakla ithalatı da artmaktadır. 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında bin tona dahi yaklaşamayan bakla ithalat miktarının, 2014 yılında 1,4 bin tona ulaştığı tahmin edilmektedir.Mercimek, 2013 yılında ithalatta olduğu gibi ihracatta da en yüksek paya sahiptir. Türkiye, mercimek ihracatında en yüksek miktara 212 bin ton ile 2011 yılında ulaşılmıştır. 2012 yılında bu miktar biraz gerilemiş ve 197 bin tona düşmüştür. 2013 ve 2014 yıllarında ise gerileme devam etmiş ve mercimek ihracatı 178 ve 183 bin ton olarak kaydedilmiştir. 2013 yılında en çok ihraç edilen ikinci bak-liyat ürünü ise bezelyedir. Bezelye ihracatı, 2011 ve 2012 yıllarında ortalama 23 bin ton olarak gerçekleşmiş, 2013 yılında artış göste-rerek 31 bin tona çıkmıştır. 2014 yılında ise 24 bin tona gerilediği tahmin edilmektedir.Türkiye’nin nohut ihracatı da yıldan yıla azal-ma göstermektedir. Buna göre, 2010 yılında neredeyse 56 bin ton olan nohut ihracatı, 2011 yılında 28 bin tona, 2012 yılında da 25 bin tona düşmüştür. 2013 yılında da düşmeye devam eden nohut ihracatı, 19 bin ton civa-rında kalmıştır. 2014 yılında ise 18 bin tona gerilediği görülmektedir. Kuru fasulye ihraca-tı ise oldukça düşüktür. 2010 yılında 1,6 bin ton olarak gerçekleşen kuru fasulye ihracatı, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında 1300 ve 2500 ton civarında gerçekleşmiş, 2014 yılında da tahmini olarak 8800 tona yükselmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir