Virüse Karşı Almamız Gereken Ekonomik Önlemler

İyi haftalar. Malesef gündemimizde insanlara bulaşan ve hızlı yayılan bir virüs var. İsmini anıp da onore etmeyelim bize hayatı zehir etmeye kalkan bu bit kadar mikroorganizmaları (aslına bakarsanız bitten de 25.000 kat daha küçük).

Virüs nedir? Başımıza neden bela olmuştur?

Aslına bakarsanız virüs dediğiniz de sizin gibi, benim gibi, sokaktaki köpekler, ağaçtaki kuşlar gibi bir canlı. Ama biz diğer canlılardan katbekat küçük ve bir o kadar da bencil.

Küçüklüğü şöyle izah edeyim, bunlardan bir-iki değil, elli milyon tanesi birbirinin omzuna çıksa, toplamda boyları hâlâ 1 m gelir. Böyle düşününce korkulacak bir şey yokmuş gibi geliyor değil mi? Ama malesef bu yaratıklar güdük boylarına bakmadan hayatı burnumuzdan getirebilirler. Çünkü benciller.

Bencillikleriyse yapılarından geliyor, virüs denen canlılar var olmak ve çoğalmak için diğer canlı hücrelere giriyor, onların yapılarını bozup kendilerine bir yaşama ve çoğalma alanı yaratıyor, en son da içine girdikleri hücreyi bozup parçalayıp daha kalabalık şekilde yeni bir hücre arayışına giriyorlar.

Biz gerçek kişiler olarak bu virüse karşı ne yapalım?

Çok net: Sağlık Bakanlığı’nı dinleyin. Yapmanız gerekenleri de yapmamanız gerekenleri de çok açık bir şekilde anlatıyorlar. Üstelik sürecin başından beri şeffaf ve titiz bir çalışma yürütüyorlar. Paniğe kapılmayın, sadece Sağlık Bakanlığı’nın söylediklerini yapın.

Biz tüzel kişilerin yöneticileri olarak bu virüse karşı ne yapalım?

Hah bakın şimdi, buralar benim ilgi ve az biraz da bilgi alanıma giriyor. Bu virüs yaradılışı gereği sadece canlıları hedef alıyor ama etkilerini firma ortakları ve yöneticileri de hissediyor. Peki ne yapalım?

Yalan yok, ben bu virüs çıktığında “amaan, biraz fazla abartılıyor” diyenlerdenim. Gerçi şimdi hâlâ aynısını düşünüyorum. Dünya’da 2017’de 1,6 milyon kişi ishalden ölmüş. 1,2 milyon kişi trafik kazalarından ölmüş. 9 milyon kişi açlıktan ve açlıkla alakalı hastalıklardan ölmüş. Bu sayıların yanında korona’nın esamesi okunmaz. Ama gelin görün ki hepimizin işini etkiliyor.

Dün gece sürpriz bir kararla FED (Amerikan Merkez Bankası) faizleri sıfırladı. Ayrıca da piyasaya 700 MİLYAR DOLAR süreceğini açıkladı (tahvil alımları yoluyla). Bu çok sürpriz bir gelişme. Çünkü FED yıllardır piyasaya sürpriz yapmama politikası yürütür ve bunda da gayet başarılıdır. Üstelik de biliyorsunuz bir anda yapılması beklenmeyen 50 baz puanlık bir indirimi daha geçenlerde yapmıştı.

Merkez bankalarının yaptığı hareketler verimli piyasalarda öyle 1 – 2 günde kendisini belli etmez. Merkez bankası politika değişikliklerinin etkileri kendilerini 6 – 12 ayda belli eder. Yani FED’in dünkü hamlesini de geçen haftaki hamlesini de şöyle değerlendirelim lütfen: FED bundan en az 6 ay sonra, 1 sene içerisinde dünya ekonomisinin büyük bir sıkıntıya gireceğini öngördü ve acilen kendince önlemler almaya başladı!

Bunun 2008 krizi sonrasında piyasayı canlandırmak için yapılan faiz indirimleriyle büyük benzerlikleri var. Aslında bu durum ülke olarak bizim çok işimize gelen bir durum. Biliyorsunuz 2008 krizi bizi teğet geçtiğinde de (dalga geçmiyorum, gerçekten teğet geçti) FED piyasayı canlandırmak adına bol bol para sunmuştu ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeler de bu ucuz kaynaklardan nasibini almıştı. Gerçi keşke o zaman o paraları gerçekten bizi kalkındıracak ve istihdam ve kârlılığa dönüşecek gerçek yatırımlar için harcasaydık ama olmadı, inşallah kısmet bu seferki bolluğadır.

Dedim ya ben bu Korona virüsünü ciddiye almıyordum, ciddiye alınmasına da iyi niyetli bir anlam veremiyordum. Gel gör ki FED’in böyle ani bir faiz indirimi de meselenin küçümsenemeyecek bir mesele olduğunu gösteriyor.

Sınırlar giderek kapanıyor, ABD gibi büyüklüğünü aldığı göçlere, turistlere ve ithalat/ihracata borçlu bir ülke bile kaç tane ülkeyle sınırlarını kapattı. Almanya’dan (ve diğer 8 ülkeden) Türkiye’ye yapılacak uçuşlar durduruldu (ben bu haftasonu Almanya’da olabilirdim). Bu da aslında meselenin ister istemez ciddiye alınması gerektiğini ve bizi fazlasıyla etkilediğini gösteriyor.

Şu anda bir sürü ülkeye kapılarımızı kapatmış olmamız bu meselenin bizi etkilediğini, FED’in faiz indirimi ise bu meselenin bizi 1 sene içinde çok etkileyeceğini gösteriyor.

Firma ortakları ve yöneticileri olarak ne yapalım?

1) Acilen satışlar yapalım. Gerekirse kârlılık hedeflerimizden feragat edip ciro hedeflerimizi tutturmaya bakalım.

2) Finansal yapımızı düzenleyelim. Kısa vadedeki borçlarımızdan kapatabildiklerimizi kapatalım, kapatmak istemediklerimizi orta ve uzun vadeli borçlara çevirelim.

3) Morallerimizi yüksek tutalım. Sonuçta 50 milyon tanesi 1 metre etmeyen bir canlıdan bahsediyoruz. Felaket tellâllarının masallarına kanıp da canımızı sıkmayalım, kendimizi üzmeyelim. Biz işimize bakalım.

Barış Cem Özpolat
Özpolat Makina Yönetim Kurulu Üyesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir