KARADENİZ TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ BİYOETANOL ÇALIŞMALARI FARK YARATIYOR

Mustafa Acar (2)

Mustafa Acar, “Şu an itibariyle iki adet TÜBİTAK  bir adet de TAGEM tarafından desteklenen proje çalışmaları merkezimizde devam etmektedir. Özellikle tatlı sorgum konusunda yapılan çalışmalardan şu ana kadar elde edilen veriler oldukça ümit vericidir.”

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Mustafa ACAR, ziraat mühendisiyim. 2000 yılından bu yana Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde araştırmacı olarak görev yapmaktayım. 2011 yılında enstitü bünyesinde faaliyete geçen Enerji Tarımı Araştırma Merkezinin (ETAM) sorumluluğunu yürütmekteyim. Bugüne kadar tamamlanmış ve devam eden, farklı kaynaklardan desteklenmiş (yurtiçi ve yurt dışı) 29 araştırma projesinde görev aldım. Yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmış 89 adet yayınım bulunmaktadır. Aynı zamanda Enerji Bitkileri koordinatörlüğünü yürütmekteyim.

 

Kurumuzun hakkında genel bir bilgi verir misiniz?

Enstitümüz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının (GTHB) Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı olarak hizmet vermektedir. Enerji Tarımı Araştırma Merkezi de enstitü bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir. Enstitümüz Artvin’den Zonguldak iline kadar olan kısımda 14 ile hizmet veren bir bölge araştırma enstitüsüdür. Enerji tarımı çalışmalarının yanında; tarla bitkileri, bahçe bitkileri, bitki sağlığı, toprak-su ve ekonomi konularında araştırma çalışmaları yapmaktadır. Enerji Tarımı Araştırma Merkezimiz 2011 yılında dönemin Tarım Bakanı tarafından hizmete açılmıştır. Merkezimizde biyoyakıt araştırmaları gerçekleştirilmektedir. Biyoyakıtlardan; biyodizel, biyoetanol ve biyokütle konularında çalışılmaktadır. Son olarak biyogaz konusunda da temel çalışmalar yapabilecek bir laboratuvar altyapısı da oluşturulmuştur. En önemli kuruluş amaçlarından birisi, tarımsal atık ve artıkların enerji amaçlı olarak değerlendirilmesi konularında araştırma çalışmaları yapmaktır. Bunun yanında tüm ülke genelinde yapılan çalışmaları koordine etmek ve biyoyakıtlar konusunda politikalar belirlemek de görevleri arasındadır. Merkezde 1 bölüm başkanı, 2 ziraat mühendisi, 2 kimyager, 1 gıda mühendisi ve 1 biyolog, toplam 7 araştırmacı ile çalışmalarımı yürütmekteyiz. Merkezde araştırma çalışmalarının yanısıra, sahip olduğu gelişmiş biyoyakıt labaratuvarı ile kurum dışına da hizmet vermekteyiz.

etanol pilot

Biyoetanol nedir?

Biyoetanol, bitkisel materyallerden elde edilen ve özellikle benzinle birlikte veya benzine alternatif olarak kullanılan bir biyoyakıttır. Esasen etil alkolün % 99,5 ve üzerinde saflaştırılmış halidir. % 99,5 ve üzeri saflığa ulaştığında yakıt etanolü olarak kullanılaktadır. Günümüzde özellikle şekerli ve nişastalı bitkilerden üretilmektedir. Motorlarda küçük değişiklikler yaparak saf olarak kullanılabildiği gibi, değişik oranlarda benzinle karıştırılarak da kullanılabilir.

 

Biyoetanol’ü yenilenebilir enerji olarak tanımlayabilir miyiz? Gelecekte bu kaynak yaygın olarak kullanılır mı? Ve hangi sektörlerde kullanımı sizce daha yüksek olur, Neden?

Biyoetanol kesinlikle yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Biyoetanol zaten biyoyakıttır ve biyoyakıtlar yenilenebilir ve çevreci yakıtlardır. Literatüre baktığımızda yenilenebilir enerji; doğadaki kaynaklardan elde edilebilen ve doğa tarafından sürekli olarak takviye edilebilen enerjiye verilen isimdir. Biyoetanol hammaddesi olan bitkiler de doğal kaynaklardır ve her yıl yenilenebilmektedir. Bazı kaynaklara göre de yenilenebilir enerji; kullanılan kaynağın 100 yıldan daha kısa bir sürede yerine konulabildiği, tükenmeyen enerji kaynağı olarak tarif edilir ki, biyoetanol bu tarife de uymaktadır. Biyoetanol bugün dünyada 100 milyar litrenin üzerinde üretilen ve kullanılan bir biyoyakıttır. Dünyada en fazla ticaretini yapan ülkelerin başında Brezilya ve ABD gelmektedir. Kullanıldığı alan genellikle taşımacılık sektörü yani araçlardır. Özellikle Brezilya’da tamamen biyoetanolle çalışan araçlar üretilmekte ve kullanılmaktadır. Dünyada genel eğilim de araçlarda kullanım şeklindedir. Çünkü petrolde dışa bağımlı ülkeler için hem ekonomik hem de dışa bağımlılığı azalttığı için stratejik bir enerji kaynağıdır. Diğer önemli bir sebep te çevreye dost olması ve karbon ayak izine yaptığı olumlu katkılardır.

 

Biyoetanol açısından ülkemizdeki durumu değerlendirir misiniz?

Ülkemizde EPDK tarafından yapılan düzenleme gereği, kullanılan benzin içerisine, yerli hammaddeden üretilmiş biyoetanolün % 3 oranında harmanlanması zorunludur. Yani şu anda akaryakıt istasyonlarından aldığımız benzin içerisinde % 3 oranında biyoetanol bulunmaktadır. Ülkemizde benzin tüketimi yıllara göre değişim göstermekle birlikte 2,5 – 3 milyon ton seviyelerindedir. Bunun % 3’ünü düşündüğümüzde yaklaşık 75-90 bin ton arasında biyoetanol anlamına gelmektedir. Ülkemizde 3 büyük tesis bulunmaktadır. Bu tesislerden Konya’da bulunanı şeker pancarı fabrika atığı olan melası, Bursa’da bulunan tesis buğdayı, Adana’da bulunan tesis ise mısırı kullanmaktadır. Toplam kurulu kapasiteleri yaklaşık 160 bin ton olup, ihtiyaç duyduğumuz biyoetanolü rahatlıkla karşılayabilecek durumdadır.

 

Biyoetanol alanında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Dünya’da biyoetanol konusunda çalışmalar ne yöndedir?

ETAM kurulduğu tarihten bu yana biyoetanol konusunda araştırma çalışmaları yapmaktadır. Çalışmalar hem mevcut ürünlerden biyoetanol üretilerek, biyoetanol verimliliklerinin, üretilen biyoetanolün kalitesinin belirlenmesi hem de farklı biyoetanol hammaddesi elde edilebilen bitkilerin ülkemize adaptasyonu konularında devam etmektedir. Bunların yanısıra dünyada yoğun olarak selülozik hammaddeden biyoetanol elde edilmesi çalışmaları yapılmaktadır. Biz de bu konuda çalışmalar yapmaktayız. Ancak selülozik hammaddelerden biyoetanol üretimi üzerinde çok çalışılması gereken bir konu olup, günümüzde ticarileşebilmiş örnekleri çok fazla bulunmamaktadır. Bu sebeple daha çok, farklı tarımsal atıklardan teorik biyoetanol potansiyelleri üzerine çalışmalar yapmaktayız. 2015 yılında tamamladığımız çalışmamızda oldukça güzel sonuçlar elde edilmiştir. 10 farklı tarımsal atık ve artığın kullanıldığı çalışmada teorik olarak en yüksek biyoetanol potansiyelinin buğday sapından-samanından elde edildiği görülmüştür. Çizelgede de görüleceği gibi, 1 ton buğday sapından 221 litre biyoetanol üretmek mümkündür. Ancak bu çalışma laboratuvar ölçekli bir çalışmadır ve teorik olarak biyoetanol potansiyelini göstermektedir. Yani fiilen buğday sapından biyoetanol elde edilmemiştir. Bu çalışmanın sonuçlarını yayınladığımızda yanlış anlaşılmalar yaşanmış, sanki buğday sapından fiilen biyoetanol üretilmiş gibi yanlış bir algı oluşmuştur. Nihai amacımız elbette buğday sapından veya çalıştığımız diğer materyallerden biyoetanol elde etmektir. Ancak daha önce de ifade ettiğim gibi, şu anda selülozik materyalden biyoetanol üretimi konusunda çalışmalar devam etmekte olup, ticarileşmiş örnekleri pek bulunmamaktadır. Ancak biyoyakıtlar konusunda sürekli yaşanan, gıda amaçlı mı kullanalım, yakıt mı üretelim? İkilemine çözüm getirebilmesi için selülozik materyalden biyoetanol üretimi konusunda çalışmalar devam etmelidir. Zaten bizim de biyoyakıtlara bakış açımız; öncelikle insan ve hayvan beslenmesi, insan veya hayvan beslenmesinde kullanılmayan hammaddelerin yakıt amaçlı olarak kullanımıdır. Selülozik materyalden biyoetanol üretimi bizim bakış açımızla örtüşmektedir. Böylece biyoyakıtların gıda fiyatları üzerinde baskı oluşturmasının da önüne geçilmiş olacaktır. Dünya’da biyoetanol hammaddesi olarak genellikle şeker kamışı, mısır ve buğday gibi şekerli & nişastalı bitkiler kullanılmaktadır.

 

Çizelge: 1 ton hammadeden elde edilebilecek yakıt biyoetanolünün hacim verileri

Materyal Yakıt Biyoetanolü Miktarı

(L/Ton Hammadde)

Çay Tozu 91.7
Fındık Zurufu 115.5
Çeltik Sapı 192.4
Çeltik Kavuzu 156.8
Mısır Sapı 212.9
Pamuk Sapı 139.4
Şeker Pancarı Yaprakları 81.9
Buğday Sapı 221.2
Ayçiçeği Sapı 180.1
Zeytin Artıkları (Prina) 127.4

 

Biyoetanol çalışmalarınızda 2015 yılından bu yana yeni bir gelişme oldu mu?

2015 yılında tamamladığımız bu çalışmadan sonra özellikle alternatif olabilecek biyoetanol hammaddesi bitkilerin adaptasyonu, biyoetanol verimlilikleri üzerine çalışmalar devam etmektedir. Şu an itibarı ile 2 adet TÜBİTAK tarafından 1 adet te TAGEM tarafından desteklenen proje çalışmaları merkezimizde devam etmektedir. Özellikle tatlı sorgum konusunda yapılan çalışmalardan şu ana kadar elde edilen veriler oldukça ümit vericidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir