Ali Özpolat, 40 yıllık meslek hayatımın değişmeyen tek kuralı “çalışmak” oldu

DSC_0331

Türk Değirmen Sektörünün, mekanizasyon alanında köklü ve öncü kuruluşlarından olan Özpolat Makina’nın değerli yöneticisi Sayın Ali Özpolat ile La Recolte Du Monde Dergisi olarak önemli bir röportaj gerçekleştirdik.

Türk Değirmen Sektörünün gelişim sürecinden röportaj boyunca bahseden Özpolat, “AR- GE bitmeyen bir süreçtir. Hedef daima, inovatif fikirlerle yeniliklere imza atmak olmalı.  Ancak bu şekilde, Türk Makine Sektöründe, Değirmen Makineleri alanında,  gelişmiş teknolojiler üreterek katma değeri arttırırız. Ülkemizi ancak böyle daha da kalkındırırız.” dedi.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

1963 yılında Gaziantep’te dünyaya geldim. İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini bitirdim. Makine Sektöründe, Değirmen Makineleri alanında 40 yılı aşkın süredir çalışıyorum. Babamın, Mehmet Şerif Usta’nın,  torna atölyesi vardı. Sektöre adımımı, henüz ilkokul öğrencisiyken, yarı zamanlı olarak, babamın yanında çıraklık yaparak attım.

Babam, 1960’lı yıllarda askerden geldikten hemen sonra, kendi torna atölyesini açıyor. O zaman un fabrikalarının tamirini, bakımını; ufak tefek parçalarının imalatını, çelik konstrüksiyon olarak yapıyor. Bir süre sonra, fabrika sahiplerinden daha büyük talepler gelmeye başlıyor; özellikle yurtdışında gördükleri, un fabrikalarında bulunan makineleri imal etmesini istiyorlar.

Gaziantep’te o yıllarda değirmen makineleri üretimi şimdiki gibi yaygın değil. İmal edilen makinelerin üretiminde de ahşap kullanılıyor. Babam torna atölyesi sahibi olduğundan çeliği iyi tanıyor ve makineleri ahşap yerine çelik konstrüksiyon olarak imal etmeye başlıyor.

Zamanla Gaziantep bu alanda merkez haline geliyor. Çevre illerden değirmen makinesi almaya Gaziantep’e geliyorlar.

 

Türkiye’de değirmen makinelerinin evrimi hangi makineden başlar?

“Taş değirmen”, bugünkü değirmen makinelerinin ilkel hali, atasıdır. 1830’lu yıllardan sonra buhar motorlarının bulunmasıyla, un sektöründe mekanizasyon başlamıştır. Böylece insan ve hayvan gücünün yerini, adım adım, üretimde teknolojik makineler ve ekipmanlar almıştır.

Un farikalarında aşağıdan yukarıya bir hareket ve akış döngüsü vardır. Bu işlem, elevatörlerle sağlanırdı. Pnömatik hava taşıma sistemlerinin makinelerde kullanımıyla, elevatörlerin yerini fanlar almıştır. Değirmen Makineleri alanında teknolojik alanda devrim niteliğinde gelişmelere imza atanlar; Almanlar,  İsviçreliler ve Ruslardır. Tabi ki bugünkü seviyesine gelmesinde Türk makinacıların da önemli bir payı vardır.

 

Özpolat Makina olarak anahtar teslim projelere imza atmaya ne zaman başladınız?

1980’li yıllarda anahtar teslim projeler yapmaya başladık. Ancak tam bir tesis kurmak için atılan adımlar 1960’lara dayanır. Türkiye Değirmen Sektörü için mihenk taşı denebilecek makineler Gaziantep’de birer birer babam tarafından imal edilmeye başlanmıştır:

Yekpare döküm gövdeli  hidrolik tam otomatik “Vals Makinesi”  önemli bir adımdır. Türkiye’de ilk defa firmamız tarafından imal edilmiştir. Bu teknoloji, iki merdane arasında buğdayı dişler yardımıyla eziyor ve öğütüyor. Sitemde buğday, önce kırılıyor ardından da; yüzeyi pürüzsüz merdaneler arasında sıkıştırılmak suretiyle un elde ediliyor.

Türkiye’de yapılması başarı arz eden bir diğer makine de, taş makinesidir. Mahsulün içerisindeki taşı ayırmak suretiyle uzaklaştıran bu makineyi babam Mehmet Usta 1960’lı yıllarda yapabiliyordu.

Özpolat Makina’nin geçmişini babama sorduğumda tüm makineleri imal edebildiği zamanı işaret ederek “1966 yılıdır” demiştir. Nihayet 80’lerde de Türkiye ve Dünyanın her yerine anahtar teslim tesisler kurabiliyor durumda idik. Ve Türkiye özelinde Gaziantep, Değirmencilik sektöründe mekanizasyon alanında merkez üssü konumundaydı.

Bir un fabrikasında hangi makineler olur? Değirmen Teknolojilerinin evrimini nasıl yorumluyorsunuz?

Temizleme ünitesi, tavlama ünitesi, öğütme ünitesi, depolama ünitesi ve paketleme ünitesi vardır. Öğütücü Vals Makinesi, Kare Elek makinaları ve Pnömatik fanlar bir üretim parkurunun hayati organlarıdır.

İnsanlığın tarihler boyunca temel besin maddesi buğday ve ondan elde edilen gıdalar olmuştur. İlk buğday tarımının MÖ 12 bin yılında Urfa, Göbeklitepe’de yapıldığı bilinmektedir. İnsanlar önce buğdayı toplayıp tanelerini yiyerek beslendiler, sonra da buğdayı ekerek ürettiler ve öğüterek una çevirdiler. Ekmek pek çok toplum için vazgeçilmez bir kültür öğesi, besin kaynağı.

Dolayısıyla, böyle değerli bir ürünle ilişkili bütün sektörler durmaksızın gelişmeli. Geliştirilmeli.

Biz Özpolat Makina olarak, teknolojiyi takip eden ve teknoloji üreten bir şirket olduk. 1960’lı yıllarda babam ile başlayan bu serüven, benimle devam etti. 1985 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra, Türkiye’nin ihtiyacını karşılayan bir kuruluş olmanın ötesine geçmek, dünyada kabul gören ve yurtdışına üretim yapan bir firmaya dönüşmek gayreti içerisinde oldum. Bugün Özpolat Makina olarak üretimimizin %95’ini ihraç ediyoruz!

Mütevazı olamayacağım: “Biz, Dünya Değirmen Sektörüne makine üreten Türk Sanayiciler, büyük işler başardık!” Bugün Türkiye, Değirmen Makineleri alanında, dünyada ihracat birincisi.” Liste şöyle devam ediyor: Türkiye, Çin, İsviçre, Almanya ve İtalya.

Üçüncü kuşak bayrağı devraldı. Aynı azimle ve tutkuyla teknoloji yaratacaklarına, yeniliklerin takipçisi ve yaratıcısı olacaklarını biliyorum. “Başarı tesadüf değildir. Devamı gelecektir. Yeni nesile güveniyorum.

 

Özpolat Makina hakkında daha ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?

Tam teknolojik bir tesise sahibiz. Üretim ile doğrudan ilişkili 90 kişilik uzman personelimiz var. 5 kıtada kurduğumuz 300’ü aşkın tesis, şuan aktif olarak çalışıyor.

Özpolat Makina,  %98 oranda yerli katma değer ile üretim yapmaktadır. Sadece üretimde kullanılacak malzemelerin %2’sini ithal ediyoruz. Onlarda Türkiye’de üretmeyen ağır sanayi tipi çelik bilyeler, elektronik bazı ürünler, dokunmatik ekranlar ve özel tür ipeklerdir.

Türk çeliğini alıyor; üzerine bilgimizi, deneyimimizi, teknolojimizi ilave ederek makineler üretiyoruz. Mühendislerimiz önce modern tekniklerle proje yapıyorlar. Sonra projeler kullanılarak ana akış hattı üzerinde tesisleri planlıyor; sonra da uzmanlardan oluşan ekip üretiyor. Son olarak montaj ekiplerimiz dünyanın bir köşesinde sipariş edilen tesisi- kurup çalıştırıyor. Teslim edip eğitimini verip dönüyorlar.

Müşterilerimizin her zaman yanındayız: 2 yıl makine garantisi, 10 yıl da sattığımız bütün makinaların yedek parçalarını bulundurma garantisi veriyoruz.

Özpolat Makina olarak gelişmiş bir AR- GE Departmanımız var:

Son yeniliğimiz “Smart Mill”!!! Bu proje ile insansız fabrikalar yapıyoruz. Uzaktan kumanda edilebilecek kolayca yönetilebilen bilgisayar destekli bir üretim sistemi geliştirdik: Bu Yenilikçi Tesis kullanıcısına, dünyanın neresinde olursa olsun bulunduğu yerden  fabrikasını  cep telefonu ile izleyerek komut verebilme ve yönetme kolaylığı sağlıyor. Bu buluşun isim hakkı da Özpolat olarak bize ait.

Siz müşteri memnuniyetine değinmişken sormak isterim,  geçmişte unutamadığınız bir anınız var mı?

Ben bir gün Güney Irak’taydım. Yıl 1995 ya da 96. Orada bir fabrika sahibi ile tanıştık. Un fabrikası olan bir arkadaşı olduğundan ve tesisi ile ilgili sorunlar yaşadığından, yedek parça sıkıntısı çektiğinden bahsetti. Arkadaşına yardımcı olabileceğimi söyledim, tanıştırıldık. Görüştük, konuştuk. Sorunu yerinde görmek istediğimi söyledim. Tesisi incelemeye başladım. Eski bir tesisti. Bir yandan da tesis tanıdık geliyordu. Makineleri yakından incelemeye başladım. Nereden aldığını sordum: 2. el olarak Türkiye’den aldığını söyledi. Sonra fark ettim ki; babamın yaptığı makinelerden, hatta makinenin gizli bir yerinde “Özpolat” imzası var. Sorununu giderdim.

O Bey ile çok yakın ahbap olduk. İkinci tesisini de ben kurdum ve şimdi de oğullarımız 3 tesisi kurmak için birlikte çalışıyor.

Değirmen Makineleri Üreticilerini kapsayan bir dernek var mıdır?

Türkiye Değirmen Makinecileri Derneği var. Yeni bir oluşum, henüz geçen sene kuruldu. Burada ortak sorunlarımıza ortak çözümler bulmak hedefindeyiz. Ayrıca ben, Gaziantep Sanayi  Odası’nda meclis başkan yardımcısıyım.

 

Değirmen Sektörü uzmanlık gerektiren bir sektör. Elemanlarınızı nasıl yetiştiriyorsunuz? Ya da nereden temin ediyorsunuz?

Türk Değirmencilik Sektörünün önemli sorunlarından biri, üretici açısından, yetişmiş ara eleman bulabilmek. Bu soruna Gaziantep Sanayi Odası bünyesinde bir mesleki eğitim merkezi açarak çözüm bulduk. Gaziantep Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi’de (GSOMEM) Boyacı, Montaj Elemanı, Kaynakçı, Pres Kalfası vb. yetişiyor ve hizmet içi eğitimle de kısa sürede yükselerek, kalifiye birer personele dönüşüyorlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir