Gelişmiş ülkeler yeni eğitim alanları ve fikirleri üretiyor. Teknolojinin hayatın her alanına hızlı bir giriş yaptığı 2000’li yıllarda yeni neslin topraktan uzaklaşmasını önlemek ve ekrana sığdırılmış yaratıcıklarını doğaya taşımak için duyarlı kesimler fikirler üretiyor. Bu fikirlerden biri “Nursery Fields Forever” adlı proje. İç tasarım, endüstriyel tasarım, çevre planlaması alanlarında fikirlerin yarıştığı AWR International Ideas Competition (AWR Uluslararası Fikirler Yarışması) birincisi bu proje, okul öncesi eğitimin içine tarımsal üretimi dahil ediyor.
İtalya’nın Roma şehrinde bir tasarım grubu, yarı çiftçilik- yarı anaokulu konseptli bir fikir geliştirerek AWR Uluslararası Fikirler Yarışması’nda derece aldı. Amaç; henüz okul öncesi çağlarda olan çocukların ekip biçmeyi, toprağı, hasadı öğrenerek kendi yiyeceklerini kendilerinin üretmelerini sağlamak…
Yarışmaya katılan Aut- aut Grubu’nun bu tasarısında derslik yok; kreş çağındaki çocukların sebze meyve yetiştirdiği ve hayvanların özgürce dolaştığı alanlar var. Hayvanlarla açık havada iletişim halinde olan ve toprakla oynayarak büyüyen bu neslin “toprağa duyarlı ve bilgili olacağı” öngörüsü insanın gelecekle ilgili umutlarını arttırıyor.
Oyun, doğa ve pratik öğrenme tekniklerinin merkezde olduğu bir eğitim programını içeren proje; merak duyan, araştıran ve uygulayan çocuklar yaratacak bir öğrenme sürecini hedefliyor. Sağlıklı yaşam, yenilenebilir enerji, takım çalışması gibi konularda bilinçlenme sağlanıyor.
Bu projeyi üreten Aut- aut Grubu’nun üyeleri ise; Gabriele Capobianco, Edoardo Capuzzo Dolcetta Jonathan Lazar, Davide Troani.
Ayrıntılı bilgi için: http://www.archdaily.com/781867/nursery-fields-forever-reconnects-early-childhood-education-with-nature