Tüm Kuruyemiş Sanayicileri Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Sayın Hüsamettin Karaman ile buluşarak ülkede son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmaların Kuruyemiş Piyasası’na etkilerini ve Jaguar Tipi Ay Çekirdeğine pazarda gösterilen yoğun ilgiyi konuştuk.
Karaman, “Anavatanı Asya, Anadolu olan pek çok kuruyemiş ürünü bugün Avrupa ve Amerika Kıtası’nda yetiştiriliyor. Artık her ürün ulaşılabilir. Her şey denizler aşırı, uluslararası, kıtalar ötesi. Türkiye kuruyemiş sektöründeki iddiasını sürdürüyor.”
2018 yılının son çeyreğinde yaşanan ekonomik durgunluğu ve 2019 yılına yansımalarını değerlendiren Karaman, Jaguar Tipi Ay Çekirdeğine piyasalardaki ilgiye ve bunun etkisine de değindi: “Türk Kuruyemiş Piyasası’nda Karlılık oranı düşük arz fazla.” dedi.
Karaman, “Fabrikalar 24 saat çalışması gerekirken, tek vardiya yani 8 saat çalışıyor. Buna rağmen ithal mal nedeniyle piyasalarda arz fazlası görülüyor ve bu da üretici firmaların kar bilançolarına olumsuz yansıyor. Ayrıca, firmaların arasındaki rekabet, kar oranlarını daha da aşağı çekiyor. Türk Kuruyemiş Sektörü gibi Türk Gıda Piyasası’da düzenli değil. Maalesef piyasalardaki istikrarsızlık gelecekte daha büyük sıkıntılara yol açabilir.” yorumunda bulundu.
SORUNLAR ALGILANMALI, İHTİYAÇLAR ANALİZ EDİLMELİ!
“Piyasalar düzenli değil.” dediniz. Düzenlemek için ne yapılmalı?
Arz- talep, ithalat- ihracat dengesini iyi kurmak lazım… Düzenli, dengeli bir piyasa düzeninin temelinde üretim zincirindeki tüm öğelerin ve üreten her bir girişimcinin -ürün üretim aşamasından işleme aşamasına; tüketim için halka servis etme aşamasına kadar- adil bir şekilde kazanç sağlaması var. Şu anda Türkiye Kuruyemiş Piyasası, az sayıda firmanın elinde dönüyor. Belli başlı firmalar kar ederken ve gelişip büyürken diğerleri baskılanıyor.
Bu durum üretim zincirindeki pek çok iş kolunu, meslek erbabını olumsuz etkiliyor. Jaguar Tipi Ay Çekirdeğini örnek verelim: 80- 100 bin ton ithalat var. Eğer tercih Türk Ay Çekirdeğinden yana olsaydı o 100 bin ton ülkemizin çiftçisi tarafından ekilecekti. Bizim ülkemizdeki tedarikçi firmaların tesislerinde işlenerek temizlenecek ve çiftçisi, tedarikçisi, lisanslı depocusu vb. kazanacaktı.
Yut içinde, yerli kalırsak; Türkiye kazanır.
Türk Kuruyemiş Piyasası’nda yaşanan iyi gelişmelerden söz eder misiniz?
Her olumlu gelişme bir diğer olumlu gelişmeyi tetikler! Ancak Türkiye Kuruyemiş Piyasası’nda İyi gelişmeler de oluyor. Türkiye badem ürününde ilerlemeye başladı. Badem ekildi ve üretime döndüğü zaman bu Türk Tarım Makineleri Sektörünü olumlu etkileyecek ve kırmak için geliştirilen makinelere talep aratacak.
Ceviz hususunda da ithal ürünlerin kabuklu gelmesi, tercih edilsin diye, gümrük sürecinde ayarlamalar yapma çalışıyoruz: Vergi oranları ya da gümrük gözetim fiyatları vb. Böylece işçilik Türkiye’de yapılacak.
Piyasalarda Ay Çekirdeğinin durumunu düzeltmenin bir yolu yok mu?
Kısa vadede bu ürünün durumu ile ilgili bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. Ancak çözüm iyi bir tohuma dönmekte yatıyor. Başarılı bir tohum dolayısıyla başarılı bir ay çekirdeği türünü piyasalara servis edebilirsek, ithal ürün tercih edilmeyecektir.
Benim öngörüm ay çekirdeğinde bu durum 3 yıl sürer, sonrasında iyi bir Türk tohumu ile piyasalar toparlanır ve gidişat iç piyasadaki üreticinin kazanacağı yöne kayar.
Kuruyemiş Sektöründe Türk makinecilerini nasıl buluyorsunuz?
Türkler kuruyemiş işinde de bu alanda ürettikleri makineler ile de başarılılar. Bu sektör dünyada ülkemizin önünü açıyor. Dünyanın farklı noktalarına satış gerçekleştiriyoruz. Zaten geçmişe dönüp baktığınızda, bu iş Türklerin işi. Orta Asya kökenli.
Bugün de İran, Türkiye, Arap Alemi bu sektörde hatırı sayılır yere sahip ülkelerdir. Piyasaya çok değer katmıştır. Kuruyemişin Ana vatanı Orta Asya. Çin’de kestane, İğde Özbekistan’da, Afganistan sınırında “nomparyal” dedikleri badem yetişiyor.
Anavatanı Asya, Anadolu olan pek çok ürün bugün Avrupa ve Amerika Kıtası’nda yetiştiriliyor. Artık her şeye ulaşılabilir. Her şey denizler aşırı, uluslararası, kıtalar ötesi.
…Üretmeye devam.