Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Afşin bölgelerinde kurduğu işletmelerle başarıyı yakalayan ve yatırımlarıyla bölgenin kalkınmasına katkıda bulunan İstanbulluoğlu Grup, 30 yıla yakın süredir tarım, inşaat ve akaryakıt sektörlerinde hizmet veriyor.
Ay çiçeği alım- satımından, akaryakıt istasyonlarına; inşaat malzemeleri satışından güvenli yapıların inşaatına kadar pek çok alanda imzası bulunan Kuruluş, La Recolte Du Monde Dergisi’nin 9. Sayısı’nda tarımsal ürün tedarikçisi yönüyle konu oluyor. İstanbulluoğlu Yöneticilerinden Sıttık İlhan ile röportajımız başlıyor.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1968 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya geldim. Evli ve dört çocuk sahibiyim. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak kendimi bildim bileli tarımın içerisindeyim. Toprak ile haşır neşir büyüdüm. Babamgil 3 kardeş ti. Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi, Karaağaç Köyü’nde 2800 dönüm bir toprağımız vardı ve o topraklarda geçmişten günümüze ay çiçeği yetiştiririz. Kuru Gıda Sektöründe, hem üretici hem de tedarikçi kimliğimiz var. İstanbulluoğlu firmasının altında işlerimizi yürütüyoruz.
İstanbulluoğlu Grup ve İstanbulluoğlu Tarım Ürünleri hakkında sizden ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
İstanbulluoğlu Grup, neredeyse 30 yıldır var. Kahramanmaraş’ın bilinen kuruluşlarındanız. Şu an, çatımız altında akaryakıt, inşaat ve tarım sektörüne yönelik çalışmalar yapılıyor. Ortalama 55 kişi bu çatı altında görev yapıyor.
İstanbulluoğlu Tarım Ürünleri’ne gelecek olursak; dediğim gibi biz köklü bir aile şirketiyiz ve tarım sektöründe hem üretici hem de tedarikçi olarak çalışıyoruz. Öncelikli ürünümüz ay çekirdeği. Çalıştığımız diğer ürünlerimiz; şekerpancarı, buğday ve mısır… İstanbulluoğlu Tarım Ürünleri bünyesinde, ürün sınıflandırma ve depolama aşamasında 25 kişi çalışıyor. Ürün tedarik ettiğim çiftçileri de sayarsam 100’lerce insanın sonuca katkısı var.
İstanbulluoğlu Tarım Ürünleri, üretim tesisleri nerede bulunuyor? Tesisler hakkında daha ayrıntılı teknik bilgi verir misiniz?
Kahramanmaraş Elbistan’da, Çelik Depolama Tesisi ve Göksun ilçesinde de Eleme Tesisimiz bulunuyor. 11 bin metrekarelik alanda yükselen Çelik Depolama Tesisi’nde kendi ürettiğim ürünleri ve bölge çiftçisinden topladığım ürünleri depoluyorum. Depolama kapasitemiz: 3.500 metreküptür.
Gurur duyduğum bir ayrıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum: 2006 yılında, Devletimizin verdiği Kırsal Kalkınma Desteği ile Elbistan’da ilk kurulan çelik depo bizimkidir.
Kahramanmaraş Göksun’da bulunan Eleme Tesisimiz ise; 25 bin metrekare toplam alanda, 2 bin metrekare kapalı alanda kurulmuştur. Son teknoloji makinelerin bulunduğu bir tesistir. 6 kanallı fotosorter renk ayırma makinesinden mega boy hafif tane makinesine kadar tam teşekküllüdür. Önümüzdeki günlerde de Excell Serisi Kapalı Eleme Makinesi edinmeyi düşünüyoruz. Makineler insan gücünün yerini çoktan aldı. Bugün 25 kişilik ekibimle günde tonlarca ürünü eleyerek sınıflandırabiliyorum.
Ürünü nereden temin ediyorsunuz? Hangi illere ürün gönderiyorsunuz?
Elbistan yöresi başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden ediniyorum ve kendim de üretiyorum. Kırşehir, Kırıkkale, Erzurum, Aksaray, Denizli…
Ürün gönderdiğimiz iller ise; İstanbul, Gaziantep, Mersin, Adana, İzmir… Ayrıca yurtdışına da dönem dönem ürün servis ediyoruz: Balkan ülkeleri ile çalışmalarımız oldu. En son Mekadonya’ya ürün gönderdik.
Peki, kendi topraklarınızda yıllık ne kadar ürün alıyorsunuz?
2800 dönümlük alanımda ay çekirdeği 100- 200 ton, şekerpancarı 3000- 4000 ton, buğday 300- 500 ton, mısır ortalama 300- 500 ton aralığında üretiliyor.
Bu yıl, 60- 70 bin ton mısır ektim. Ürün, kuruyemiş sektöründe patlatılarak piyasaya servis etmeye uygun.
Ay çekirdeğinde en çok ektiğin çeşit hangisi?
En popüler çerezlik ay çekirdeği, beyaz ay çekirdeği. Tabi biz 70’li yıllarda yağlık ve siyah ay çekirdeği de ekiyorduk. Zamanın ihtiyaçlarına, talebe göre ekilen türler değişiyor şimdi de yemişlik “beyaz ay çekirdeği” talep görüyor.
Çok uzun süredir bu sektörün içerisindesiniz. Sektörde yaşadığınız önemli bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
1970’lerin sonlarında binlerce dönüm arazi üzerine pirinç ekerdik. Ürünün sadece üreticisi değil, tedarikçisi de olmaya karar verdim. Bu fikrimi babamla paylaştım. Elek alacağım dedim. Babamdan onay bekliyorum. Dedi ki bana: “İtalyan Eleği var. Kapalı sistem. Ondan al.” dedi.
Yıllar geçti. 2000’li yılların başı. Fikrimi hayata geçirmeye karar verdim. Sordum soruşturdum. Mersin’de Gökmen Akyürek’in firmasını işaret etti herkes. Gökmen Bey’in yanına vardık, o zaman okulunu yeni bitirmişti. Kardeşim dedim, babamın bana vasiyeti var: Kapalı Sistem İtalyan Eleği almak istiyorum; Sen de mevcut mu? Varsa alacağım, yoksa beni hiç oyalama dedim. Şaşırdı, güldü. “Sen nerden biliyorsun bu teknolojiyi?” dedi. Sonra da, “Sen o makineyi Türkiye Piyasası’nda bulamazsın; ama ben de bir örneği var.” dedi. 2003’te makinemi aldım ve tedarikçilik işine başladım. O gün bu gündür, her teknoloji yatırımım da Gökmen Akyürek’in firması ile çalışırım.
AKY Technology’nin 2015 yılı Ekim Ayında açılışını yaptınız. Açılışta Excell Turbo’nun tanıtımı da yapıldı. Gökmen ile bir araya geldiğimizde, bu teknolojiye hayranlığımı belirttim ve dedim ki; “15 sene evvel yaşadıklarımızı hatırlattım ve “İşte şimdi babamın bahsettiği İtalyan Eleğini yakalamışsın. Ses yok, titreşim yok, görüntü harika, sonuç harika!” dedim.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bu sektörde varım; var olmaya da devam edeceğim.