KİNOA ÜRÜNÜNDE İDDİALI MARKA “YILMAZLAR AGRO”

Edirne’nin İpsala Bölgesi’nde 1957 yılından beri tarım faaliyetlerini sürdüren ve şuanda bünyesinde 4 alt şirket bulunduran Yılmazlar Agro, Türkiye’de bir ilk gerçekleştirerek kinoa ürünün işlenerek temizlenmesi için teknolojik bir tesis yatırımına imza attı.

 Yılmazlar Agro Ortaklarından Ogün Kurt, “Topraktaki yüksek tuzluluk oranına dirençli bir bitki arayışına girdik ve kinoa ile tanıştık. 2011yılında denemelere başladık. İlk yıl çok da başarılı sonuçlar almadık. Ancak pes etmedik. Ürünün ana vatanı Peru’ya gittik. Araştırmalar yaptık, tohumu yerinden temin ettik. Uzmanlarla çalıştık. 2 yıl süren bu çalışmaların ardından bugün kinoa üretiminde de temizleme işleminde de iddialıyız.” dedi.

 

Ogün Bey, sizi ve Yılmazlar Agro’yu tanıyabilir miyiz?

Edirne İpala doğumluyum. 1957 yılından beri, bakliyat sektöründe hizmet veren Yılmazlar Agro’nun ortaklarından biriyim. Kuruluş çatısı altında 4 şirket daha bulunuyor ve ağırlıklı olarak çeltik üreticiliği ile pirinç sanayiciliği üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Son yıllarda ise tarımsal ürün yelpazemize kinoa bitkisi katılılmış bulunuyor. 2016 yılından beri de kinoa bitkisinin işlenmesi anlamında sanayicilik faaliyetlerini sürdürüyoruz. Ayrıca tarımsal ürünleri pazarlayan bir şirketimiz ve gübre ve ilaçlama sektöründe faaliyet göstere başka bir şirketimiz daha bulunuyor.

 

Kinoa ürünü ile nasıl tanıştınız?

Bölgemizde çeltik üretimi uzun yıllardır, mono kültür bir bitki olarak devam etmekte. Çeltik bitkisi, uzun zaman suda bırakılan ve drenajı olmayan toprakta yetiştiğinden dolayı toprağı yoran bir bitkidir. Bölge topraklarında buğday ya da ay çekirdeği ekimi yapmak netice vermiyor. Çünkü toprağın tuzluluk oranı çok artmış durumda.

“Ne ekebiliriz?” diye fizibilite araştırmasına girdiğimizde kinoa ile karşılaştık. 2011 yılında küçük parseller üzerinde deneme ekimlerine başlayarak ürünün uyum sürecini test etmeye başladık. Ancak istediğimiz sonucu alamayınca işi yerinde görmek için kinoa bitkisinin anavatanı Peru’ya gittik. Hem üreticileri hem sanayicileri ziyaret ettik; bu süreçte de Peru Tarım Bakanlığı’ndan destek gördük. Bize eğitim vererek tohum desteğinde bulundular.

Kinoa bitkisinin üretiminden işlenmesine; gıda ve diğer sektörlere kazandırılma sürecine kadar araştırdık ve bu fizibilite çalışmasının ardından ülkemizde bu işin yapılacağından emin olduk. Uzmanlardan destek almayı sürdürerek 2012 yılında topraklarımızda ekim sürecini yeniledik.

Ardından işin artık 2. fazı olan sanayicilik alanında gelişim kaydetmek istedik.

 

Bu noktada sormak istiyorum: Kinoa ürünü ile ilgili sanayi bazında yatırımlarınızdan bahseder misiniz?

Normalde bizim çeltik- pirinç ürettiğimiz tesiste, düşük kapasiteli olarak ve aslında bizi çok da tatmin etmeyen sonuçlar aldığımız kinoa işleme sürecimiz başladı.

Ama özellikle 2013 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Dünya Kinoa Yılı ilan edildikten sonra, geniş kitleler tarafından ürün bilinmeye başlandı; Kalite kıstasları netleşmeye ve global düzlemde kabul görmeye başlandı. Bu gelişmelerin ardından yeni bir tesis yatırımı yapmak kararı aldık. Bakliyat Eleme ve Temizleme Teknolojileri geliştiren kuruluşlar ile görüşmeye başladık ve Yılmazlar Agro olarak güzel bir know- how’ımız olduğunu anladık, tesisimiz 2017 yılında son çeyreğinde devreye alındı.

 

Dünyada en çok kinoa ticareti yapan ve kinoa tüketen ülkeler hangileridir?

Şuanda tarımsal üretim anlamında Peru ve Bolivya. Ancak belirtmeliyim ki; bu ülkeler ürünün %95 oranında Dünyaya gönderen pozisyonda iken; son yıllarda bu oran %80’lere kadar gerilemiş durumda. Çünkü diğer ülkelerde üretim anlamında sektöre dâhil olmaktadır ve Türkiye en hızlı ilerleyen ülkelerden biri.

1 numaralı kinoa tüketicisi ülke ise Amerika Birleşik Devletleridir. Amerika’da üretim hazırlıklarına başladı. Ayrıca Avrupa Kıtasındaki 28 ülkede de hareket var. Genellikle de Hollanda merkezli olarak ürünler bahsi geçen diğer Avrupa ülkelerine servis ediliyor. Ek olarak Kanada. Nüfusu az olmasına rağmen bilinçli ve sağlığına dikkat eden bir toplum olduğundan dolayı yoğun bir miktarda kinoa tüketiliyor.

Rusya, Türkiye, Arap Coğrafyası ve Uzakdoğu ülkeleri de kinoayı keşfetti.

 

Yatırımcılara “Kinoa ticareti gelecek vadediyor.” diyebilir miyiz?

Kinoa ticaretini şu şekilde yorumlayabilirim: 2011 yılından bu yana ürünün üretim- ithalat ve ihracat ayakları sürekli olarak artan bir trende sahip. Özellikle 2013 yılından itibaren her yıl iki kat attı. Ürünün gobal piyasalardaki hacmi katlanarak artıyor.

Ayrıca kinoanın geleceği ile ilgili bir diğer öngörüm de; Kinoa yetiştiriliş bakımından bir tarla bitkisi. Üretimi tahıl üretimine çok benziyor. Ayrıca, pişiriliş yöntemleri olarak da bakliyata yakın. O yüzden Türkiye’ye girmekte zorlanmadı. Ve iç piyasada da kalıcı olacak.

 

Türkiye’de kinoa ekimine en uygun yerler nerelerdir?

Türkiye’nin ortalama 78 ilinde bu ürün denendi ve başarılı olundu. Ama, artık tabi, ürünün dünyada talep gören standartlara uygunluğu önemli. Tane kalitesi, kalibrasyon vb. Ülkemizin hemen hemen her coğrafi bölgesinde yetiştirilebilir, diyebilirim. Verim yönünden Trakya Bölgesi oldukça önde. Bolu ve Denizli yine verimlilikte göz dolduran iller.

 

Türkiye diğer ülkeler ile kıyaslandığında, kinoa ihracatında avantajlı bir konumda mı?

Şimdi dünyada kinoa ithal eden ülkelere baktığımızda, Amerika Kıtası’ndan bahsetmiyorum ama Avrupa, Ortadoğu ülkeleri coğrafi olarak bize yakın. Arap ülkeleri Türkiye’den önce kinoa ürününü keşfetmişti. 10 yıldan fazla süredir kinoa ithal eden bir toplum. İran’a aktif olarak kinoa gönderiyoruz. Kuzeyde Gürcistan’a, batıda Balkan ülkeleri ile Bosna Hersek’e ürün gönderiyoruz. İsrail’e müthiş miktarda Kinoa ithalatı yapıyoruz. Ancak yakın dönemde onlarda kinoa ekimine başladı. Rusya için de aynı durum geçerli.

 

Kinoa hangi sektörlerde kullanılıyor?

Kinoa gıda sektörünün dışında, kozmetik ve ilaç sektörlerinde kullanılıyor. Kinoa ürünün kabuğu kozmetik sektöründe kullanılırken, ilaç sektöründe de antibiyotik olarak değerlendiriliyor. Almanya’da ilaç sektöründe hizmet veren iki firma için kinoayı çekerek un haline getiriyor ve gönderiyoruz.

Un sektöründe bu sene çalışmalara başlandı. Çünkü kinoa glüten içermeyen bir ürün. Ve ülkemizde glüten hassasiyeti içeren çok fazla insan var. Ekmek üretimi ülkemizde ciddi bir Pazar ve kinoa ya bu alanda çok kazanç getirecek bir ürün olarak bakıyoruz.

 

Türkiye Kinoa Yetiştiricileri Derneği’ndeki görevinizden bahseder misiniz?

2015 yılında Dernekte Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev almaya başladım ve kısa bir süreden beri de Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiş durumdayım.