La Recolte Du Monde Dergisi’nin 23. Sayısı, sektördeki köklü markaların temsilcileriyle yapılan röportajlarla dopdolu. Türkiye’nin 1950’li yıllardan beri Kuruyemiş Sektöründe bulunan değerli markası Seyran Gıda’nın Sahibi Sayın Levent Seyran’dan firmasını ve yaptıklarını dinledik.
Seyran, “Tüm Türkiye ve dünyanın büyük bir bölümü bizim satış ağımızı oluşturuyor. Seyran isimli paket markamız altında ürünlerimizi son tüketici ile buluşturuyoruz. Onun dışında son yıllarda Prived Lavel şeklinde tanımlanan market zincirlerinin paket markalarını da iz üreterek sektöre hizmet ediyoruz. 2000’den 8000’e kadar markete böylece giriyoruz.
2010 yılında Discount Marketlerin cazibesinin artacağını fark ederek bu alana yöneldik ve geleneksel pazarın dışına çıktık.” dedi.
Sizi tanıyabilir miyiz?
1976 yılı Denizli doğumluyum. İlkokul ve lise eğitimimi Denizli’de tamamladım. Üniversiteyi ise Amerika’da Massachusetts Üniversitesi’nde okudum. 6 senelik bir eğitim hayatım oldu.
2000 senesinde aile şirketimiz olan Seyran Gıda’ya katıldım. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
Seyran Gıda’daki şirketinizden daha ayrıntılı bahseder misiniz?
Kuruyemiş üretimi, ihracatı ve ithalatı alanında faaliyet gösteren firmamız, Türkiye’de ve dünyanın bir çok ülkesinde bulunan müşterilerine seçkin kuruyemiş ürünlerini ve güvenilir hizmeti yarım yüzyıla yakın bir süredir vermenin gururunu taşımaktadır.
Firmamız kuruyemiş üretimindeki yolculuğuna 1950’li yıllarda Sadık Çaputçu’nun Denizli’deki evinin altındaki küçük imalathanesinde leblebi kavurarak başlamıştır. Seyran Gıda, 1976’da ihracata başlamış, günümüze ulaşan yolculuğunda sektörü için hep öncü firma kimliğini sergilemiş, kuruyemiş pazarı için birçok yeni ürün geliştirmiş ve Türkiye’nin önde gelen kuruyemiş üretici firmalarından bir tanesi haline gelmiştir. Üreticiden doğrudan alınan ürünlerimiz, 12000m² kapalı alandaki modern tesislerimizde sırasıyla temizleme, eleme, kavurma, seçme ve paketleme gibi üretim aşamalarında geçtikten sonra hijyenik ve sağlıklı ambalajlarda müşterilerimizin tüketimine sunulmaktadır. Ülkemizin ve dünyanın zengin ürünleri sezona bağlı olarak değişik tat ve ambalajlarda el değmeden modern makinalarda kavrulmakta ve paketlenmektedir.
60 seneyi aşkın süredir kalite ve tazeliğe gösterdiğimiz titizlikten taviz vermeden, rekabetçi fiyat anlayışıyla, müşterilerimize ürünlerimizi sunarak müşteri memnuniyetini zirvede tutmanın mutluluğu içindeyiz.
Şirketteki pozisyonunuzdan söz eder misiniz?
Küçük yaşlardan itibaren babamın teşvikleriyle işletme içerisinde görevler üstlendik. Üretim ve satış sürecinin içerisinde bulunduk. Size durumumuzu şu sözle ifade edebilirim: “Kuruyemişçi doğduk ve öyle de devam ediyoruz. Ben bu iş i sürdüren 3. Kuşağım.
Ürün gamınızdan söz eder misiniz?
Şirketimizin ilk yıllarında sektörde sarı ve beyaz leblebi ve ay çekirdeği ile varlık gösteriyoruz. O yıllarda FİRKOBİRLİK bayilik sistemi ile çalışıyor. Bayilik alarak fındık ürününe de çalışmaya başlıyoruz. Zaman içerisinde bu üründe başarılı anılan şirketlerden biri oluyoruz. Bugün ana ürün gamımız “bütün ürünler” diye bir yanıt verebilirim size. A’dan Z’ye bütün kuruyemişler hakkında; İşleme prosesi- paketleme- satın alma süreçlerine hakimiz. Tek bir ürüne odaklanarak iş yürütmüyoruz; çekirdek, leblebi, badem, Antep fıstığı, leblebi şekeri, soslu mısır gibi aklınıza gelecek bütün ürünleri fabrikamızda işliyoruz.
Tesisinizden ve üretim parkurunuzdan bahseder misiniz?
Üreticiden doğrudan alınan ürünlerimiz, 12000m2 kapalı alandaki modern tesislerimizde sırasıyla temizleme, eleme, kavurma, seçme ve paketleme gibi üretim aşamalarında geçtikten sonra hijyenik ve sağlıklı ambalajlarda müşterilerimizin tüketimine sunulmaktadır.
Ülkemizin ve dünyanın zengin ürünleri sezona bağlı olarak değişik tat ve ambalajlarda el değmeden modern makinalarda kavrulmakta ve paketlenmektedir. Firmamız, müşterilerine geniş paketleme çözümleri sunarak tüm kuruyemiş ürünlerini paketli veya dökme ambalajlarda sunma imkanına sahiptir. Ayrıca işlediğimiz ürünleri stok alanımızda depolamaktayız.
Satış alanınızdan bahseder misiniz?
Tüm Türkiye ve dünyanın büyük bir bölümü bizim satış ağımızı oluşturuyor. Seyran isimli paket markamız altında ürünlerimizi son tüketici ile buluşturuyoruz. Onun dışında son yıllarda Prived Lavel şeklinde tanımlanan market zincirlerinin paket markalarını da iz üreterek sektöre hizmet ediyoruz. 2000’den 8000’e kadar markete böylece giriyoruz. 2010 yılında Discount Marketlerin cazibesinin artacağını fark ederek bu alana yöneldik ve geleneksel pazarın dışına çıktık. Bugün itibariyle 28 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ve ülkemize döviz getirerek ekonomimize katkı sağlıyoruz. Ağırlıklı olarak Avrupa Pazarı; Amerika, Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerine çalışıyoruz. Türk kuruyemiş ürünleri nerede talep görüyor ise orada oluyoruz.
Ürünlerinizi üretirken öncelikleriniz nelerdir?
Gıda güvenliği bizim için çok önemli ve fark yaratığımız ürünlerden biri bu. Neticede gıda ürünü üretiyoruz ve tüketici ile temiz buluşması çok önemli. Diğer önemli önceliğimiz ise teknoloji. Teknolojiyi takip eden bir şirketiz. Teknoloji işletme mezunu olsam da beni heyecanlandırıyor ve en hızlı ve temiz sonuç aldığımız makineleri ediniyoruz.
Yakın dönemde yeni teknoloji yatırımlarınız olacak mı?
İki yeni üretim hattı daha istiyoruz. Yen bir fabrika binası daha mevcut alanımıza eklemeyi planlıyoruz. Ürünlerin girişinden paketlenip sevk edene kadar ki tüm süreçlerin son teknoloji makineler ile yapılmasını, gıda güvenliğini her zamanki gibi önceleyerek hedefliyoruz. Tüm süreçlerin bilgisayar üzerinden takibini sağlamak ve olabildiğince süreci insansız yönetmeyi planlıyoruz.
Seyran Gıda için yakın gelecek hedefiniz nedir?
Seyan Gıda olarak tarım üretici olmayı da hedefliyoruz. Dünyada büyük gıda firmalarını işledikleri ve piyasaya sürdükleri ürünleri kendi kontrolerinde ve kalite standartlarında yetiştirme eğiliminde. Fritolay, Pepsi Co. Knorr gibi gıda markalarını bunu hayata geçirmiş durumda. Böylece ürünlerindeki fiyatı ve kaliteyi sabitliyorlar. Biz de bu yönde ilerlemeyi planlıyoruz. Girişimlerimiz olacak.