Elektromobil Özgecan, Teknolojik Evrimini Sürdürecek.

DSCF0947Mersin Üniversitesi öğrencileri geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) Alternatif Enerjili Araç Yarışları’na katıldı. ANKA adını verdikleri Grup, İlter Türkmenli, Berat Fırat Dalgıç, Âdem Karakuzulu, Yusuf Muratoğlu,  Zeynel Abidin Altunkaynak, Okan Yalçın, Ahmet Yılmaz, Veli Karaca, İbrahim Köç ve Onur Ağma’dan oluşuyor.

Teknolojik evrimin, devrim düzeyinde yaşandığı çağımızda çevreci bir yaklaşımla yenilenebilir enerji kullanımına yönelen devletler, şimdiden gelecek yatırımını yapıyor. Gençlerin yaratıcı gücünden faydalanarak bu evrime ayak uyduran ülkelerden biri de Türkiye.

TÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç Yarışları bu yıl hidromobil ve elektromobil dallarında düzenlendi. Anka Grubu Elektromobil Özgecan ile yarıştı.  Taşıt, dinamik ve teknik testleri geçerek yarışmaya katılmaya hak kazanan 37 gruptan biri oldu.

9 Ağustos 2015 Pazar Günü Kocaeli Körfez pistinde teknolojinin gelişimi için ilerleyen Elektromobil Özgecan, 44 dk. 51 sn. ile 24. olarak mesafeyi tamamladı.

Tümüyle elektik enerjisi ile çalışan Elektromobil, en az enerji ile en uzun kalibrede yol almayı hedefliyor. Yarının taşıt teknolojilerinde, önemli adımlar atıldığı kesin.

AKY Technology sponsorluğunda yarışa hazırlanan Elektromobil Özgecan, gelişim yolculuğunu sürdürecek ve insanların hayatlarındaki yerini alacak.

Şimdi bu gelecek tasarısının mimarlarından biri olan Yrd. Doç. Dr. Alkan Alkaya ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Elektrik enerjisi ile çalışan ilk taşıttan gelecekte arabaların geleceği noktaya kadar satırlarında bulacağınız röportajımız başlıyor.

 

Sizi Tanıyabilir miyiz?

Mersin Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Anka Grubu’nun TÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç Yarışları’na hazırlanırken danışmanlığını yaptım. Mersin Üniversitesi’nde akademik kariyerimi TÜBİTAK destekli “taşıtlardaki batarya yönetim sisteminin geliştirilmesi” üzerine araştırmalar yaparak sürdürüyorum.

 Geliştirdiğiniz Elektromobil’ın üretim sürecinden bahseder misiniz? Ne kadar sürede tamamlandı?

TÜBİTAK bu yarışları 2005 yılından beri düzenliyor. Aslına bakarsanız bu uzun soluklu bir akademik ve teknolojik süreç… Teknolojide hiçbir şey birden şekillenmiyor; tecrübe aktarılıyor, birikerek gelişiyor. Dolayısıyla hazırlık sürecimiz 6 ay ya da 1 yıl demek, bu gelişim yolculuğuna haksızlık olur.   Mersin Üniversitesi bu yarışa ilk olarak 2006 yılında katılmış, o zaman da grubun adı Anka idi. İlk 5’e girilmiş. O günden bu güne öğrencilerimiz üretiyor.

Peki, bundan sonraki çalışmalar ne yönde devam edecek? Plan nedir?

Seneye iki taşıt ile katılmayı planlıyoruz. Birincisi, Elektromobil Özgecan’ı geliştirmeye devam edeceğiz. İkincisi ise yepyeni bir taşıt üreteceğiz. Yerli parçaları artırmayı planlıyoruz. Uzun vadede planımız ise, Mersin Üniversitesi ve Mersin sanayisinin işbirliğinde baştan sonra elektrik gücüyle çalışan yerli bir taşıta imza atmak.

Grup Anka, Elektromobil Özgecan ile Mersin Üniversitesi’ni yarışta temsil etti. Peki, yarışa katılmak için gerekli olan şartlardan bahseder misiniz?

Aslında adına yarış desek de amaç teknolojinin gelişimine hizmet etmek. Bu çerçevede “yerlilik” önemli. Türkiye, kendi elektrikle çalışan motorunu yapmayı hedefliyor. Dolayısıyla, yerli teknolojilerin geliştirilmesi amacına hizmet etmek için katıldığımız bu etkinliğin yerine getirilmesi gereken en önemli koşulu: “Taşıtın en az iki parçasının tarafımızdan tasarlanması.” Motor sürücüsünün baştan sona tasarlanması, yerli şarj biriminin tasarlanması ya da telemetri (haberleşme) sisteminin tasarlanması.

Biz Anka Grubu olarak “batarya yönetim sistemi” ile “telemetri sistemini” tasarladık.

 “Türkiye, kendi elektrik motorunu yapmayı hedefliyor.” dediniz. Bu konuyu açar mısınız?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil çalışmalarına ilişkin basında çeşitli açıklamalarda bulunuyor. Ayrıca Kocaeli’nde de açıklamada bulundu: Türkiye’nin gelecek dönemde en fazla gündeminde yer alacak konuların başında alternatif enerji geldiğini ve dünyada son yıllarda hızlı bir şekilde otomobil ve otomotiv alternatif enerjili araçlara yönelik çalışmalar olduğunu söyledi.

Türkiye’nin hedefi, menzili uzatılmış kendi elektrikli taşıtını üretmek. Ar- Ge çalışmaları sürüyor. Prototipler geliştiriliyor. Bakan’ın açıklamasına göre; 2020’den önce bir Türk markası dünya yollarına çıkmış olacak.

Dünya, enerjide yenilenebilirlik yönünde evrilirken -öngörülü davranarak- kendi taşıtımızı üreterek bu süreç tamamlanmak isteniyor.

Elektrikli taşıtlar hayatımızdaki yerini ne zaman alacak?

Aslında hayatımızdalar. Araba satılan internet sitelerini gezerseniz elektrikli taşıtlara rastlarsınız. Yaygınlaşması hedef. Bunun için uzun mesafelerde yol almasını sağlamak ve şarj istasyonlarının kurulması ve yaygınlaşması gerekiyor.

 Bu noktada akademisyen kimliğinize istinaden sormak istiyorum. İlk elektrikli taşıt ne zaman icat edilmiş? Bizi işin tarihsel boyutu konusunda da bilgilendirir misiniz?

Her ne kadar çağımızın yönelimi gibi baksak da taşıtlarda elektrik kullanımı çok eskilere dayanıyor. Hatta yanmalı motorlardan önce onlar vardı. 1800’lü yıllarda ilk denemeleri yapılmış ve bu tür taşıtlar sosyal hayata hizmet etmişler. Amerikalı Robert Anderson 1832- 38 yıllarında aracın prototipi üzerinde çalışıyor ve ilk üretim de 1845 yılında Cristopher Becker tarafından yapılıyor. Newyork şehrinde taksi olarak kullanılıyor.

Ancak sonra insanlar uzun ve konforlu yollar imar edilince bu taşıtların menzili yetersiz kalıyor ve içten yanmalı motorlara yöneliyoruz.

 Peki, neden yeniden elektrik enerjisine yöneldik?

1970’lerdeki petrol krizinin yarattığı olumsuz ekonomik atmosfer, alternatif enerji kaynaklarını yeniden gündeme getiriyor. Ayrıca, bilimsel araştırmalar içten yanmalı motorların gaz salınımlarının -sera gazlarının- küresel ısınmayı tetiklediğini ortaya koydu. Çevreye zarar verdiği keşfedildiği günden beri alternatifler üzerine akademik çevre ve hükümetler ortaklaşa kafa yoruyor.

 Elektromobil Özgecan’a geri dönecek olursak, bu taşıtın teknolojinin gelişimine hizmeti dışında sosyal sorumluluk bazında da bir görevi var. Sormak istiyorum, neden Özgecan?

Kadına şiddete dikkat çekmek için. Akademik çalışmalar dışında sosyal sorunlara da duyarsız kalmadığımızı göstermek için. Onun adını bilimsel gelişmelerin bir parçası yapmak istedik. Hayatın her noktasında şiddeti kınıyoruz. Özgecan’ın başına gelen korkunç olay tüm Türkiye’yi olduğu gibi bizi de sarstı.

Biz Kocaeli Körfez Pisti’nde sadece yarışmadık, bir misyonu da taşıdık. Bu taşıtı Özgecan’ı yaşatmak için koruyacak ve geliştireceğiz.

Bu kararınıza Özgecan’ın ailesinin yaklaşımı ne oldu?

Anka Grubu’ndan arkadaşlar onun ailesini ziyaret ederek yapak istediğimiz şeyi anlattı ve izin istedi. Müsaadelerini alarak böyle bir girişimde bulunduk. Ancak yarıştan sonra giderek görüme fırsatını henüz bulamadık.

Gazetelerde Özgecan’ın mezarını Grup olarak ziyaret etmeyi planladığınız yönünde haberler çıktı. Bize konula ilgili bilgi verir misiniz?

Yarış günü, Kocaeli Körfez Pisti’nde basın mensupları da bulunuyordu. Taşıtımızın ismini öğrenerek bize sorular yöneltmek isteyenler oldu. Anadolu Ajansı’da (AA) bunlardan biriydi. Bu ziyareti önceden düşünmüştük, demeç verdik.

Üniversite’den onun adını taşıyan taşıtımız ile yola çıkmayı mezarının başına karanfil bırakmayı planlıyoruz. Böylece bir kez daha kadına şiddete dikkat çekecek ve Özgecan’ı anacağız. Teknoloji ilerlemeli ve kadına şiddet artık durmalı! Her ikisi için de yol alacağız.

Son olarak sözlerinize ne eklemek istersiniz?

Bu süreçte yorulduğumuz anlar oldu. Motivasyonumuzu iki şey ile güçlü tuttuk: İlki ismimizle üstlendiğimiz Kadına Şiddete Dikkat çekmek misyonumuz.  İkincisi ise, AKY Technology’den aldığımız manevi destek ve bunun karşılığını başarılı olarak vermek güdüsü.

Bu süreçte bize destek olanlarını her birine tek tek minnetimi sunmak isterim:

Verdiği destekten dolayı Yrd. Doç. Dr. Evren Değirmenci ve Yrd. Doç. Dr. Berat Barış Buldum’ a;  TÜBİTAK Alternatif Enerji Araçları Yarışı’nda Mersin Üniversitesi’ni en iyi şekilde temsil ettiği için İlter Türkmenli (takım kaptanı), Berat Fırat Dalgıç (Sürücü), Adem Karakuzulu, Yusuf Muratoğlu,  Zeynel Abidin Altunkaynak, Okan Yalçın, Ahmet Yılmaz, Veli Karaca, İbrahim Köç ve Onur Ağma’a teşekkür etmek istiyorum.

Mersin Üniversitesi Elektromobil aracının tek ve ana sponsorluğunu AKY Technology yaptı. Bize verdiği maddi manevi destekten dolayı İcra Kurulu Başkanı Sayın Gökmen Akyürek’e özellikle teşekkür etmek istiyorum.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir