La Recolte Du Monde Dergisi 27. Sayısında, profesyonel hayatını çocuklara adamış bir ismi ağırlıyoruz: Yenişehir İdman Yurdu Futbol Takımının yöneticisi ve kıymetli antrenörü Bülent Alıcı.
Alıcı’dan Yenişehir Futbol Kulübü’nün kuruluş hikayesini dinledik. Sporcu beslenmesi ile ilgili bilgi aldık ve bakliyat çeşitlerinin sporcu beslenmesindeki yerine değindik.
Bülent Alıcı, “Sporculardan yüksek performans almak için, beslenme düzenlerine özen göstermek gerekiyor. 3 ana ve 2 ara öğün olmak üzere, en az 5 öğün beslenirken; protein, vitamin- mineral, karbonat ve su alımında dengeli olmalılar. Antrenman öncesi sporcunun bedenen rezervleri dolu olmalı.” dedi.
Alıcı, kuru baklagillerin beslenmedeki önemine değindi: “Nohut, yeşil mercimek, fasulye gibi bakliyat çeşitleri bitkisel protein kaynaklarıdır ve tüketimi faydalıdır. Özellikle kırmızı et, balık, tavuk gibi hayvansal protein kaynaklarına maddi imkansızlıklar nedeniyle ulaşımı sınırlı olan sporcularımız, bu açığı bakliyat çeşitleriyle kapatabilirler.”
Sizi tanıyabilir miyiz?
1972 yılında Malatya’da dünyaya geldim. 1992 yılında, Samsun Polis Okuluna başladım. Yaklaşık 25 yıl boyunca sırayla Niğde, Mardin ve Mersin Emniyetinde, “Çocuk Şube” Biriminde hizmet verdim. Emniyetteki görevimin son 5 yılında, çocuklar için spor etkinlikleri düzenlemeye başladım. Okullar ve Emniyet işbirliği ile pek çok futbol turnuvası düzenledim. Ayrıca; Valilik gözetiminde Sodes Projelerinde de çok yer aldım. Çocukları çok seviyorum. Onlar benim kırmızı çizgim.
Yenişehir İdman Yurdu’nun kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyim?
Belirttiğim gibi polislik mesleğini sürdürürken, “çocuklar ile sporu buluşturan” pek çok sosyal sorumluluk projesine imza attık. Ben aynı zamanda futbol antrenörüyüm. Gençlik yıllarımda yarı profesyonel olarak futbol oynadım.
Emniyette çalışırken keşfettiğimiz yetenekli çocukları futbol kulüplerine yönlendiriyorduk. Ancak gençlerimiz ve aileleri ile kulüplerin arasında sıkıntı yaşandığı dönemler oluyordu. Çünkü sözleşme yaparak, yatırım yaptıkları çocukların kulüpten ayrılmaları noktasında sorunlar doğuyordu. İzin verilmiyordu. Belirli bir bedel ödenmesi bekleniyordu. Yoksa lisansı yanıyordu. Bu da aileleri zorluyordu.
Bu sıkıntılardan haberdar oldukça çözüm aramaya başladık. O dönem yöneticilerimle durumu paylaştım. Sonunda; çocukları yollamaktansa kendi kulübümüzü kurarak futbol oynamalarını sağladık. Yani henüz mesleğimi yaparken “çocuk şubedeki” polislerle Yenişehir İdman Yurdu’nu kurduk. Yenişehir İdman Yurdu’nun kuruluş yılı 2017’dir
Bugün itibariyle, 400 civarında oyuncumuz var. Kendi sahamıza sahip olsak bu sayıyı 4bine dahi çıkarak bilgi ve donanıma sahibiz. Ekibimiz çok güçlü ve kurulduğumuz günden beri aynı antrenörler ile çalışıyoruz.
Profesyonel takımlar ile amatör takımlar arasındaki fark nedir?
Resmen bir uçurum var! Ama özellikle belirtmeliyim ki; profesyonel takımların ayakta durması için bizlere ihtiyacı var. Çünkü bizim eğittiğimiz oyunculardan besleniyorlar.
Örneğin, Yenişehir İdman Yurdu olarak, en son Samsun Spor’a bir oyuncu gönderdik. Oyuncu 2007 doğumlu. Onu ve onun gibi gençleri izlemek gurur verici.
Mersin’de 100’e yakın futbol kulübü var. Bunlar yaşa göre sınıflandırılıyor: 14 ila 18 yaş aralığında gruplar eğitilerek, kendi aralarında mücadele ediyorlar ve son olarak illerini Türkiye Şampiyonasında temsil ediyorlar.
Peki, size işin yıllardır içinde olan ve emek veren biri olarak sormak istiyorum. Amatör oyuncular yetiştiren bir futbol kulübünü işletmenin zorlukları nelerdir?
Süreç içerisinde pek çok sorun ile karşılaşabiliyoruz. Ancak ilk iki sırada; ailelerin sorumsuzlukları ve ilgisiz yaklaşımları ile saha sıkıntısı geliyor. Şöyle ki; aileler çocuklarını kulübe kaydettirdikten sonra ilgilenmiyorlar. Kulübün ayakta kalması için yerine getirmeleri gereken maddi gerekliliklerin üzerinde durmuyorlar. Ve tabi, bu sporu yapan çocukların da pek çok ihtiyacı var. Örneğin iyi bir beslenme programı ve futbol ayakkabısı ve forma gibi ihtiyaçlar…
Saha sorununa gelecek olursak da; Yaşa göre çocuklarımızı gruplandırdığımızdan bahsetmiştim. Belirli bir yaştan sonra kapasitelerine uygun bir şekilde, istediğimiz şekilde antrenman yaptıramıyoruz. Aslında saha kiralayarak oyuncularımıza imkân yaratmak yerine, kendi tesisimize sahip olarak istediğimiz gibi kullanmak gerekli.
Beslenme nedir? Ve bir sporcu kaç öğün beslenmeli?
Beslenme; İnsanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli öğeleri alıp vücudunda kullanmasıdır. Sporcularda ise egzersiz için yaptığı hazırlığın önemli bir parçasıdır.
En az 5 öğün beslenmesi gerekiyor. 3 ana 2’de ara öğün şeklinde beslenme düzenini özetleyebiliriz. Aksi takdirde, enerji sağlayamaz.
Ayrıca su tüketimi sporcular için de çok büyük önem taşıyor. Su hem vücuttaki sıvı kaybını giderirken hem de vücut ısısını dengeliyor. Su eklem hareketliliği için de gereklidir. Kramp giderir ve sakatlıkları azaltır.
Öncelikle protein nedir? Sporcu beslenmesinde bakliyatın yeri nedir? Bitkisel protein kaynağı olan yeşil mercimek gibi bakliyatlar etin yerini alır mı?
Protein; Kas yapımı ve onarımında görevlidir. Aşırı tüketimi yağ olarak depolanır ve dehidrasyona yani vücuttan sıvı kaybına neden olur. Et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta, ceviz, fındık ve diğer tohumlar kaliteli protein kaynağıdır. Protein desteklerinin kullanımı sağlık açısından riskli olabilir, mutlaka doktor ve diyetisyene danışılmalıdır.
Et, protein kaynağı ama yeşil mercimek de protein kaynağıdır. Fasulye, bezelye, nohut gibi ürünlerde protein kaynağıdır. Sporcu öğünlerinde, ete ulaşmanın zor olduğu şartlarda, onun yerini baklagiller alabilir. Yani aile, et ve balık gibi protein çeşitlerini alamıyorsa; baklagiller fiyat olarak daha ulaşılabilir.
Ayrıca, et ile baklagilleri kıyaslarken şu açıdan da bakmalıyız: Et vücutta daha uzun süre kaldığı için emilim de fazla oluyor. O zaman vücudun sindirdiği protein daha fazla oluyor.
Karbonhidratlar, çabuk enerjiye dönüşen gıdalardır. Sporcu beslenmesinde makarnayı önerir misiniz?
Makarna, ulaşılabilir bir gıda. Üstelik hızlıca enerjiye dönüşüyor. Spor yaparken oyuncular, çok enerji sarf ediyor. Dolayısıyla kesinlikle öğünlerde yerini almalı.
Karbonhidrat; Kas ve karaciğerde glikojen olarak depolanır. Glikojen kas aktivitesi için temel ve hızlı enerji kaynağıdır. Egzersiz sürecinde kaslarda 60-90dk. Yetecek kadar glükojen depolanır. İhtiyaç duyulduğunda egzersiz arasında tüketilerek desteklenir. Eksikliği yorgunluk nedeniyle performansta düşüş yaratır. Karbonhidrat içeren yiyecekler; meyveler, patates, ekmek, makarna, pilav, kahvaltılık gevrekler, kuru baklagiller ve süttür.
Kinoa, chia gibi tohumlar için ne düşünüyorsunuz?
Lif kaynağı.
Sporcular için en önemli 10 öneriniz ne olur?
- İşlenmiş, hazır gıdalardan kaçının. Mümkün olduğunca doğal ve katkısız beslenin.
- Renkli sebze ve meyvelerle beslenin. Her gün en az 1 porsiyon koyu yeşil yapraklı ve 1 porsiyon kırmızı, turuncu ve sarı renkli sebze tüketin. Her rengin farklı sağlık faydaları olduğunu lütfen unutmayın.
- Öğünlerde yağsız et, derisiz tavuk ve ızgara balık (haftada en az iki kere) gibi sağlıklı proteinleri seçin.
- Sağlıklı yağları seçin. (Zeytinyağı, fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, balık, avokado vb.)
- Posa ve besin değeri yüksek olan tam tahıllı karbonhidratları ve kuru baklagilleri düzenli olarak tüketin.
- Her gün mutlaka dengeli bir kahvaltı yapın. Örnek kahvaltı: 1 adet haşlanmış yumurta, 1 dilim peynir, 1 bardak süt, 5 adet zeytin, bol yeşillik veya bir adet taze mevsim meyvesi, 1 tatlı kaşığı tahin- pekmez veya ev reçeli/bal, tam tahıl grubundan 2 dilim ekmek olabilir. Kahvaltı etmeden lütfen güne başlamayın.
- Öğün atlamayın. Antrenman ve maç öncesi sıvı ve karbonhidrat depolarınız mutlaka dolu olsun.
- Hidrasyonu önemseyin. Hidrasyon hedefinizi yukarıdaki önerilere göre planlayıp mutlaka uygulayın.
- Toparlanmada sıvı alımının, müsabaka/antrenman sonrası ilk 30dk. ve 2 saatin altın saatler olduğunu unutmayın.
- Saat 23.00’te uyumuş olmayı hedefleyin ve her gün düzenli olarak 6-8 saat uyumayı ihmal etmeyin.